İlerleyen günlerde, artık Kemal sık sık Sayde'lerin evine geliyor.
Birlikte yemek yiyorlar. Geleceğe ilişkin planlar yapıyorlardı.
Kemal'in bütün ısrarlarına rağmen, Nurten hanım onlarla birlikte oturmayı
kabul etmemiş. Bunun ileride sakıncalar doğurabileceğini belirtmiş.
Zaten Kemal'in evi çok uzağımızda sayılmaz, beni yalnız bırkmayacağınızdan
eminim demişti.
Evlilik töreni meselesinde ise Sayde'de Kemal gibi düşünüp sade bir törenle
evlenmelerinin iyi olacağını belirtmişti.
Ancak burada Nurten hanım mufalefet etmiş ve bir tanecik kızım var benim
kenarda köşede birikmiş biraz param var. Eğer kabul ederseniz düğününüzü ben
yapacağım demişti.
Bu defa Kemal karşı çıkıp, bunu size yapamayız o sizin paranız ve ileride
ihtiyacınız olacaktır. Ama mutlaka düğün istiyorsanız ben elimden geleni yaparım
demişti.
Sonunda düğünü hep birlikte katkıda bulunarak yapmaya karar verdiler.
Kısa sürede hazırlıklara başlandı. Sayde Kemal'in evindeki bir çok eşyayı beğenmiş.
Sadece yatak odasını değiştirmişlerdi.
Sıra düğün meselesine gelince Kemal ordudan eski arkadaşları ile irtibat kurmuş düğünü
ordu evinde yapmak için izin çıkarabilmişti.
İki bin dokuz yılı Haziran ayının ortalarına doğru alınan düğün günü yaklaştıkça ikisinde de
heyecan iyice artmıştı.
Nihayet bekledikleri gün geldi çattı. Güzel bir Haziran gecesinde düğün gerçekleşti.
Misafirler arasında Kemal'in ordudan bir çok arkadaşı vardı.
Ama davetiye göndermesine rağmen çok sevdiği komutanı Albay Nurettin bey
ve hastanede yanında nöbet tutan Rüstem Yüzbaşı yoklardı.
Kemal ilk fırsatta artık bir binbaşı olan Necat'a Nurettin bey ve Rüstem yüzbaşı'nın neden
gelmediklerini sordu.
Necat binbaşı önce konuyu değiştirmek istediyse de, Kemal'in ısrarları karşısında
-Seni üzmek istemedim Kemal, hele böyle
güzel bir gününde hiç sırası değildi, ama madem ısrar ediyorsun dedi ve yutkundu.
Kemal iyice meraklanmıştı.
Hayırdır ne oldu Necat, umarım çok kötü bir şey değildir.
-Çok şükür sağlıkları ve moralleri yerinde diye konuya girdi Necat
-Ancak
-Evet ancak
-Duymuşsundur geçtiğimiz yıl eylül ayında, ya da ekim ayı olabilir tam olarak hatırlayamıyorum
Türkiye çapında yapılan eş zamanlı operasyonlarda bazı muvazzaf subaylar evlerinden alındı.
Her ikisi de bu operasyon sırasında alınanlardan.
-Yani sonra ne oldu?
Sonrası şimdi her ikiside tutuklu ve cezaevindeler.
-Nasıl olur, suçları neymiş?
-Sanırım geçtiğimiz yıllarda birlikte bir toplantıya katılmışlar, o toplantı da konuşulan bazı
konularla ilgili suçlanıyorlar. Neyse bu güzel gününü daha fazla bu konularla mahvetmeyelim.
Kemal peki Necat teşekkür ederim dedi ama hem arkadaşları için çok üzüldü. Hem de o
yıllarda birlikte katıldıkları toplantıları hatırlayarak içine bir kurt düştü.
Sayde uzun süre salonda Kemal'i aradı. Sonunda bulmuştu.
-Nerelerdesin sen, epeydir görünmüyordun ortalıkta, kaçtın sandım.
Kemal gülümsemeye çalışarak
-Şey eski bir dost, çok sevdiğim bir arkadaş Necat binbaşı ile konuşorduk. Benim zamanımda
Üsteğmendi şimdi binbaşı olmuş.
-Canın sıkılmışa benziyor.
-Yo, yo hayır iyiyim, böyle bir günde canım niye sıkılsın ki
O arada orkestra düğün dansı için onları sahneye davet etti ve el ele pistin ortasına doğru yürüdüler.
Seslendirme de isimlerde bir hata yapılmış, bu hata nedeni ile affınıza sığınıyorum. Selam ile...
Devam edecek
Yazan ve Seslendiren Mehmet Fikret ÜNALAN