Online Üye
Online Ziyaretçi
Genelde ülkemizde bilinen bir gerçek şüphesiz kurumlar arası koordinasyon eksikliğidir.
Sözcük anlamıyla eşgüdüm demek olan koordinasyon, bir organizasyondaki madde ve insan kaynaklarının, bilgi ve becerilerin birleştirilmesi ve bu yolla işletme amaçlarının gerçekleştirilmesi için yapılan faaliyetleri içine alır. Faaliyetler ve faaliyet grupları ile amaçlar ve araçlar arasında uyum sağlama çabasıdır.
Bütün bunların olması ve kurum kültürün oluşması için de kurum içinde iletişime önem verilmelidir. Çünkü kurum kültürü, kurumun kişiliğidir deniliyor.
Bugün herhangi bir kuruma gittiğimiz zaman şikayet ettiğimiz öncelikli konu muhatap bulamamadır. Kimsenin sizinle ilgilenmediği zaman moraliniz bozulur, canınız sıkılır. Hemen bu durumu bir yerlere aktarma derdine düşersiniz. Bazen bağırırsınız, bazen kavga edersiniz, bazen de sağa sola savrulup küfredersiniz. Sorunun kaynağı muhatap bulamama. Sorunun çözümü konusunda belirsizliğin ön planda olması söz konusu.
Bir okul müdürü arkadaş anlalatıyor: "Hocam, geçen gün Tıp Fakültesi Polikliniklerine çocuğumun muayenesi için gitmiştim. Sıra bekliyordum. O sırada bir hemşire, elinde evrak koridorda hastalara bakarak,
-Fatma hasta burada mı?
-Evet, buradayım dedi. Hemşire hastaya;
- "Hanımefendi geldiğiniz Eğitim Uygulama ve Araştırma Hastanesine gidin ya da telefonla arayarak sistem üzerinde sevk yapılmamış, düzeltin."dedi. Bu sırada bir erkekte bayanın yanına yaklaştı. Ya kardeşi, ya eşi ya da yakınıydı herhalde. Ne yapacaklarını şaşırdılar. Köylerden geldikleri belliydi. Bir taraftan eline telefon almış, bir taraftan kadına nasıl gidip geleceğiz diye birbirleri ile konuşuyorlardı. Tam o sırada kendilerine hastanenin telefon numarasının burada yazılı olduğunu söyleyerek, gitmelerine gerek kalmadığını söyledim. Adam numarayı aradı.
-"İyi günler, Fatma…., sistem üzerinden sevk yapmanız gerekiyormuş" diye hemşirenin söylediklerinin aynısını karşısındakine aktarıyordu. Başka numarayı aramasını istediler. O da başka numara verdi. Derken tam beş defa aradı, altıncısındaki kişi başhekimle görüşmeniz gerektiğini söyleyerek telefonu kapattılar. Adam bunlar niye bana yardımcı olmuyorlar? başhekimle işim yok ki. Sadece bilgisayarda sistem üzerinde yapacaklar, başka bir şey yok. dedi. Gerisini hatırlamıyorum. Çünkü sıramız gelmişti."
Buna benzer örnekleri çok görüyoruz. Gariban Ahmet'lerin, biçare Ayşe'lerin suçu nedir acaba? Nereye koşacaklarını da bilmiyorlar. Kim ne derse onu yapıyorlar. Burada hem kurum içi sağlıklı iletişim hem de koordinasyon çok önemlidir. Örneğin, bir kurum kendi içerisinde rakamlarının birbiriyle örtüşmemesinin, herhangi bir eylemden, faaliyetten habersiz olması, yönetimdeki iki başlılığın varlığına dayalı, koordinasyon kopukluğundan kaynaklanma ihtimali olduğu aşikardır.Kurumlarda yapılan projeler,araştırmalardan diğer kurumların haberi yok.Önemli bir konudur bence.
Yine buna benzer bir örnekte bir kurumdan başka bir kuruma giden birisi analatıyor; " Valla daireye gidiyoruz muhatap bulamıyoruz. Evrakı kime teslim edeceğimizi bilemiyoruz. Bu evrak bu birime ait değil diye memurlar bizi birbirlerine havale edip yukarı aşağı, aşağı-yukarı ediyorduk merdivenleri." Bir başkası da; " Gittiğimiz dairelerde, bazı şeflerle konu hakkında konuştuğumuz zaman kendilerini kral zannediyorlar,hem de kendi amirlerinin yanında kurum yöneticilerini azarlar gibi üslup hatası,yaklaşım hatası yapıyorlar.Kiminle muhatap olacağımızı bilemiyoruz.Bu da birimler arasındaki iletişimsizlik ve koordinasyon eksikliğinden kaynaklanıyor." dedi.
Hem kurum içi hem kurumlar arası koordinasyon işbirliği şart. Kurum içinde muhakkak donanımlı, eğitimli, hoşgörüye dayalı bir birimin oluşturulması, bu birim bünyesinde birimler arası koordinasyon sağlanmalıdır. Hangi kurumun hangi faaliyet içerinde olduğu, hangi projeler yaptığı/yapacağı vs. valilik bünyesinde oluşturulacak bir koordinasyon birimi tarafından takip edilmesi gerekir. Tabi bütün bunlar yapılırken personelin de sağlıklı ve ciddi hizmet içi eğitimden geçilmesi gerekir.Bugün çoğu kurumların faaliyetlerden bihaber olduğu malum. Bu ülkemiz ve halkımız için olması gereken gecikmiş bir meseledir. İnşallah bu eksiklikleri yetkililer dikkate alır.
Ünlü bilgisayar firması Microsoft'un yöneticisi ve sahibi Bill Gates'in İstanbul'u ziyaretinde yaptığı bir konuşmayı aktarıyorum. "Artık belgeler üzerinde, kağıt üzerinde çalışmak yerine çok daha digital bir yaklaşım benimsenmiş durumda, bilgisayarlar kullanılıyor, hatta yepyeni otomobillerin geliştirilmesi, yeni ürünlerinin geliştirilmesini de tamamen digital ortamda yapılıyor. Bazı planlarınızı farklı şirketlerle ortaklaşa digital ortamda geliştirebiliyorsunuz, farklı uzmanlıkları kullanabiliyorsunuz, her şeyin koordinasyon içinde olmasını sağlayabiliyorsunuz."