Türk-İslam
âlimleri serisi – 73
ABDÜLKADİR – İ GEYLANİ
D. 1078
– Ö. 1166
Dört yüz
yetmişte Gilan-Neyf köyünde doğdu,
Arapçada
“el – Cili, el – Cilani” oldu.
O Farsçada
“Gilani” Türkçede “Geylani”
Abdülkadir
– i Geylani diye şöhret buldu.
Baba, Ebu
Salih Musa ki dindar biri,
Hz. Ali’ye
ulaşıyor soy şeceresi,
Anası,
Ümmü’l – Hayr Emetü’l – Cebbar Fatıma,
O güzel
anne ki kadın velilerden biri.
Küçük
yaşta babasını kaybetti denir,
Dedesi,
Savmai’nin himayesindedir.
O güzel,
melekler tarafından korundu,
On sekiz
yaşa gelince Bağdat’a gitmiştir.
Devrin
ünlü âlimlerinden dersler aldı,
Müslim ed
– Debbas’tan tasavvuf dersi aldı.
Fıkıh,
edebiyat, usul, füru ve hadis,
Ebu
Said’dan tefsir, kıraat nahiv aldı.
Babülerec’teki
medrese ders verdi,
Fıkıh ve
nahiv ilminde vaazlar verdi.
Yirmi beş
yıllık inziva dönemi başlamış,
“ Biri
yedirmedikce” yememeye ahdetti.
Açlığa
kırk gün dayanmış sabretmiş denir,
Ebu
Said’in eliyle yemeğin yemiştir.
Daha sonra
şeyhlik hırkası verilmiş,
Cüneyd-i
Bağdadi’nin yolundan gitmiştir.
Şafiliği
bırakıp Hambeliye geçmiş,
Hanbelî
mezhebine can katması istenmiş,
“Dini ihya
eden” manasında bilinen,
“Muhyiddin
– i Arabî” adıyla ünlenmiş.
Kelamdan
ve kelam ilminden nefret eder,
“Bu ilim
ahiret azığı değildir” der.
Şeri ve
Zahiri hükümlere inanır,
Müridlerine
“uyun, sakın uydurmayın” der.
Kur’an – ı
terhil ve tecvid üzre okutur,
Telhin ve
tefanniye de yasak koymuştur,
Ona
“Bazullah” ve “El – Bazü’l – eşhep” denmiş,
Vaaz
vermede kabiliyeti pek çoktur.
Pek çok
ilmi eseri kaleme almıştır,
Eserde ve
vaazda sade dil kullanmıştır,
Çoğunluk
ürpertip ağlatan konu seçer,
Tarikat
yolunu sevdiren biri olmuştur.
Kadir-i tarikatının kurucusu, piri,
Irak’ın
Bağdat ilindedir Kabri,
Bugün
yolunda ve izinde olan çoktur,
Dünyaya
yayılmıştır onun fikirleri.
Bazullah; Allah’ın şahini,
El-Bazü’l-
Eşhep: Avını kaçırmayan şahin.
Şair, Araştırmacı, Yazar: Abdullah Yaşar
Erdoğan
NOT: Kur'ân'daki bütün emir ve yasaklara
itaatte büyük hassasiyet gösteren Müslümanlar, ilme teşvik eden, hatta ilmi
emreden âyetlere itaatte de aynı titizliği göstermişlerdir. İtaatteki bu
hassasiyet onların Fizik, Kimya, Tıp, Astronomi ve Jeoloji üzerindeki
araştırmalarını başlatan ve devam ettiren en büyük muharriktir. Bu sayede İslâm
dünyasında dev isimler yetişmiştir.