“HER KUŞ BÜLBÜL DEĞİLDİR,”

 

            Her sabah karşılaşır, selamlaşırız. Bana hitabederken bir “Hocam” deyişi vardır ki öğrencilerimin çoğunda bu samimiyeti, bu saygıyı göremem. Branş öğretmeni olduğum için her sene dersine girdiğim öğrenci sayısı üç yüzden aşağı düşmezdi. Kimisini kesintisiz üç sene, kimisini bir dönem okutmuşum. Bu nedenle aradan yıllar geçtiği için karşılaştığımız zaman çoğunu tanımam. Onların samimiyetle gösterdikleri yakınlığa karşı da “Adını unuttum, ne idi diye soramam, utanırım. Böyle hallerde sevgili komşum rahmetli Osman Keskin hoca, şöyle bir formül geliştirdiğini anlatırdı. “Bana saygıyla yaklaşan ve adını unuttuğum öğrencime, senin adında ya da soyadında bir s harfi olacaktı ya ne idi ki? diye sorarım. O da adını söyler derdi.

 

            Böyle bir yazımı okuyan Ali Çavuşoğlu, zaman zaman karşıma geçip: “Ben öğrenciniz Ali Çavuşoğlu!” diye espriyle kendini takdim eder, beraberce güleriz.

 

            Hocam, ya da öğretmenim diyenlere öyle güvenirim ki onların bana karşı dürüst davranacağı inancıyla pazarlık bile yapmam. Bir gün bir öğrencimden piliç diye aldığımız tavuğun saatlerce pişmemesi bile onlara güvenimi sarsmamıştır.

 

            Spor aletlerinde öğretmen- öğrenci derin sohbette iken, parkurda yürümekte olan bir meslektaşımla, Ercan Beyle günaydınlaşıyoruz. O yürüyedursun, sevgili öğrencime soruyorum.

            -Ercan Bey’i tanıyor musun?

            -Tanımaz olur muyum hocam, o, aynı zamanda futbol takımı da çalıştırdı.

            -O da girdi mi dersinize?

            -Hayır hocam, çok istememe rağmen ilkokuldan sonra okuyamadım:( Ama orta ve liseyi dışardan bitirdim. Dört dönemdir mahalle muhtarıyım. Aynı zamanda terziyim iş yerim var.

 

             Orta öğrenimini dışardan bitirdiğine göre muhatabımın öğrencim olmadığı açık ve seçik belli oldu. Buna rağmen sıcak ve içtenlikli hocam hitaplarını seviyorum.

 

            -Üzülme dedim. Bunda da vardır bir hayır. Bir meslek sahibi olmuşsun. Yirmi yıldır seçildiğine göre toplum ve çevren tarafından sevildiğin, beğenildiğin de anlaşılıyor. Hem hükümetin muhtarlar hakkında da güzel projelerinin olduğunu duyuyoruz.

            -Evet, muhtar maaşlarında iyileştirme yapacaklarmış ama mahalle muhtarlığını da kaldıracaklarmış.

 

            O,mahalle muhtarlığının ne kadar gerekli, ne kadar zor olduğunu anlatadursun. Ben hala her gördüğüm sakallıyı dedem sanmamın şaşkınlığını yaşıyordum. Gerçi hocam diye çağrılmak için mutlaka öğretmen olmak gerekmiyor.

 

Herkes birbirine hocam diyor günümüzde. Çünkü… Üstelik muhatabımın adını hala soramadım. İyi  miJ))

( Her Kuş Bülbül Değildir başlıklı yazı RasimCANBOLAT tarafından 10.07.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu