Yine sevda bağlarımda,hüznümün rengi sarmakta
Varlığına hep susarak, türlü eleme boyanmışım
Bahar özünü terk edip,kara kışlara varmakta
Varlığından hep susarak, türlü eleme boyanmışım

Bağrımı delen hançerler,paslanmış gibi dururlar 
Sızladıkça yaralarım dört bir yanımdan vururlar 
Bilinmez ki yaşadıklarım, sulak yerde kururlar 
Varlığından hep susarak, canıma da kıyanmışım

Gözden ırağa kuruldu, aşkın gizemli sarayı
Gerçeklerim benim ile açamadım ki arayı
Kaderim çıktı ortaya dedi kaçırdın sırayı
Varlığından hep susarak,yıldız gibi kayanmışım

Elbet bizde sevdalık sevdasına göre büyüktü
Aşk ta sarhoşluğum vardı ,içen içmezden ayıktı
Söyletiyor dilin ama yüreğine sanki yüktü
Varlığından hep susarak, belamı da sayanmışım

Nefsin deryası bulanık küçük balığa yem oldum
Kiri atıp can tenimde,kuru kemik adem kaldım
İhanet tortusunda haklıca dem üstüne dem aldım
Varlığından hep susarak aşk haneyi soyanmışım

Zaralı can bundan sonra gönlüm kimseye açamam
Cihana baş kaldırarak sunulan zehri içemem
Vurgun yemiş bir aşığın oklarından hiç kaçamam
Varlığından hep susarak gerçeğimi duyanmışım
Zaralı can




( Susmak başlıklı yazı ŞadiyeGÜRBÜZ tarafından 31.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.