Yine sevda bağlarımda,hüznümün rengi sarmakta
Varlığına hep susarak, türlü eleme boyanmışım
Bahar özünü terk edip,kara kışlara varmakta
Varlığından hep susarak, türlü eleme boyanmışım
Bağrımı delen hançerler,paslanmış gibi dururlar
Sızladıkça yaralarım dört bir yanımdan vururlar
Bilinmez ki yaşadıklarım, sulak yerde kururlar
Varlığından hep susarak, canıma da kıyanmışım
Gözden ırağa kuruldu, aşkın gizemli sarayı
Gerçeklerim benim ile açamadım ki arayı
Kaderim çıktı ortaya dedi kaçırdın sırayı
Varlığından hep susarak,yıldız gibi kayanmışım
Elbet bizde sevdalık sevdasına göre büyüktü
Aşk ta sarhoşluğum vardı ,içen içmezden ayıktı
Söyletiyor dilin ama yüreğine sanki yüktü
Varlığından hep susarak, belamı da sayanmışım
Nefsin deryası bulanık küçük balığa yem oldum
Kiri atıp can tenimde,kuru kemik adem kaldım
İhanet tortusunda haklıca dem üstüne dem aldım
Varlığından hep susarak aşk haneyi soyanmışım
Zaralı can bundan sonra gönlüm kimseye açamam
Cihana baş kaldırarak sunulan zehri içemem
Vurgun yemiş bir aşığın oklarından hiç kaçamam
Varlığından hep susarak gerçeğimi duyanmışım
Zaralı can