Seni çok sevmek istiyorum
tandır isi gözlerine uçurduğum güvercinler
yorgun ve bahtsız bir savaşın ölülerini omuzlamış geliyor
bölünmüş bir yurdun mesut çehresiydim
sen ayaz çalıyordun
teline etmiyordum ah
tezeneyi bıraktığın denizler
yalandan yağmurlar besteliyordu
hangi iklime emanet ediyordun beni
ızdırabın gölgesiydim
sen suretler dizdiğin tespihine
kalender bakışlar ekliyordun
imamesi yitik bir dilin
ben zikrine şahitlik etmeyeceğim için
dilime ettiğin ah ile tutuşturulmuş
lali bir öyküde oyalanıyordum
ve bir şiir yaz diyorsun
serçe parmağı kınalı
kanadına gözlerini kondur
beyaz bir günde sana
kırmızı şafaklarında vefasından
güllerin bahçemize yakışacağından
ve umudun iki yakamızı saadete bırakacağın bahsedecektim
bayrağı yarıda ülkeler gibi
bütün kederlerimi gömüp bağrıma
cesedlerini alnından öpen teneşirler gibi
ve toprağın çok yakışacağı bağrımızdan
bir dal gül vermek için gelecektim
bir şiir yaz diyordun
elleri ellerine benzesin
nefesinde dudaklarının tadı
serçe parmağı kınalı
ne güneş görünüyordu ne ay
geceyi bileyleyen bir kaderin yorgunuydum
çok uzak bir ülkeydin
kıyında gezdirdiğim gemiler muteber bir dil ile anlatıyordu seni
gözlerinin hengamesinden ayıklanan vefayı
bastığım bağrımdan gül sızıyordu
göğü hançerleyen sesinden
gümüş kırığı türküler dinliyordum
gölgemi bıraktım gözbebeklerine
bir lisan çiziyorum
kılıcı kınından eksik kirpiğe aldırmıyorum...
toparlayamadığım cümleler eşliğinde bana bir ömür vaadetmek
istiyorum....
.