“Aç sokaklarda hep kediler ağlamaz

Hüzünde bağlanır kir pas ellere…”

 

Hayata adadığım;

Yaşam koyaklarından

Sana da yer açıyorum

Kaç oda salon olsun

Hüzünbaz sevişlerin

Hatırına…

 

Dilek tut!

Maziye yamalı gülüşlerin

Son çevrimdışı halleri

Nereye sürüklüyor

Karşı oluklu rüzgâr

Katran giymiş kadınlar

Eteklerinde peşin hüküm

Gün çalıyorlar geceden

Sessiz ve endamlı…

 

Ve ölgün bir dalın

Vaftizi bu/

Yine aynı turfanda ölüm

Kanatlarına pet bağlamış kızlar

Üryan yaraları örtüyor/

Güneşte kurt düşmesin diye

Allı pullu tenlerine…

 

Adamlar soluksuz

Caz nefesleri çığırtkan

Doymamış bir midenin

Sesi bu belki de/

Kökleri hayvanlar yer

Gökleri de yalanlar

Yağmur demlerinde

 

Oysa!

Bir şiir çalmak vardı

İplere asılı pinokyo’dan

Karası bol akı uçmuş

Aşk yüreklerde kelebek misali

Derin soslara bandırılmışı var

Ya da yol yakınken kandırılmışı

 

Diyeceğim o/ki;

Caz-ilhane yollarında

Kaç cana ekmek doğrandı

Saçlarından çekilen ayazlık

Ve ayaklara makosen turları

 

Hüzün!

Kendini sal evreşe yollarına

 

Gelmeyeceğim bugün/yarın

Hiçbir zaman…

 

Çarelerim tükendi/

Aç nöbetler yalasın sokaklarını…

.


( Caz-ilhane başlıklı yazı prens tarafından 11.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.