gözlerindeki kuyuya düştüm kapa gözlerini
cinnet gibi tenimden göğüs kafesim zonkluyor
sürme sürgüne,giydir ellerime ellerini
ellerimi tutarsan bilirim dolaşacak kirpiklerimiz diyorum
ve sen ısrarla üşüyorum diyorsun,nasıl yakmayım seni...


ağzıma söyle adımı diyorsun
gözünü yumduğun yastığa bırakıyorum kokumu,alıp giderken kokunu

diyorumki bütün şarkıları yaşıyormuşuz sınırsız
resmi gazetelerde yayımlandık diyorsun...

ben seni sevdiğimi
olduğun şehrin hava durumuna baktığım gün anladım diyorum
ağzıma yakın yerde dur
vişneye boyayım dudaklarını diyorsun...


bu paraftan gel sevgilim diyorum ürkekçe
bakkala giden kısa pantolonlu çocuk oluyor gözlerimiz...



diyorum
ki
bel kemiğimden ürperiyorum yokluğuna düşünce
soluğum morarıyor kapanınca sesin
biliyorum acıtacaksın sende kaburgamın içinde can verdiğin serçeyi
çürüyecek göz çeperlerim,saçlarım kızaracak saatine bakmayı unuttuğun gün...



diyorsun
ki...

sahi ne diyordun...
( Kızıl Kadın Mavi Adam başlıklı yazı Feyza Can tarafından 4.02.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.