Mukaddes
bir bulutun gölgesinde,
Ötelerden
bir yerden,
Bilmediğim,
koklamadığım,
Dokunmadığım,
tatmadığım,
Bir
duyguyla,
Posedion’un
sırrıyla,
Aniden
çıkageldin_____________
Görür
görmez telli duvaklı bakir düşlere kapıldığım,
Şair
ruhlu adam!
Yüreğinin
yitik alfabesini
Gelin
ediyorsun aşkla her bir cümlende____________
Dilinden
dökülürken gökyüzüm sözüyle,
Senin
göğündür yükseldiğim bilesin.
Tek
senin!_____________
Kirlenmiş
harflerime kaç mezar sığar söyle?
Ya
nefesi utanç kokan cümlelerime?
Yaralı bir ceylandım ben Ilgaz’ın eteklerinde.
Ilgıt
ılgıt büyüyordu kimsesizliğim!
Genzimdeki
vefa suskundu hayata.
Hüzün
yazgılı hikayeler yazıyorum,
Ezik
yanımla!
İsyan
ediyorum şimdi zamansızlığıma bilesin!________
Yüreğimde
evrenin bütün sancısı.
Ölü
kentler taşıyordu cenazemi şiirlerimde.
Geldin,
işgal ettin ruhumu ihtirasla!
İtirazım
yok asla beklediğim sendin.
İsyanım
zamansızlığıma._____________
Sarmaşıklandı
aşk köklendi seninle.
Kirpiklerim
şimdi kuş uçuruyor hasretine bilesin!_____________
Kavuşmak
ki an meselesi,
Kavuşmak
ki uçsuz bir mavera,
Tüm
gizemini koruduğu.
Kabuslarıma
nur yağdıran şair ruhlu adam!
İnliyor
göğsümde sakladığım üşüyen kuşlar.
Haddini
bilmez hayaller kuruyorum,
Ömrümün
ayazında.____________
Bak!
Gözlerimin
çukurunda kandiller yanıyor,
Dua
ediyorlar bizim için.
Tesbih
tesbih dökülüyor damlalar,
Zikirleniyor,
katli vacip umutlarıma._______________
Göğün
rahlesinden kehanetinle geldin.
Ummanın
mavisinden selam getirdin aşkla.
Efsunlu
susuşların, kaçamak bakışlarınla,
Şerhederken
ruhuma aşk ötesi bu olgunun uzuvları,
Riyasız
müebbet bir sevda olacağını,
Gözlerinle
ima etmiştin,
Tetiği
çekilmişti o an yaşamlarımızın._____________
Tepesi
atan ömrümüzün tam da eşref saatinde,
Bağrıma
bastığım tuzdu nasibime biçilen._____
Derin
uykulardan uyandıran,
Kelepçeli
susuşlarımı,
Aşkın
hudutsuz sularına salıveren adam!
Sen
ki, hayalinde denizle konuşup,
Düşünde
göğe yükselen.
Sen
ki, gam diyarının gurbet kuşu.
Gök
masalının masum prensi.
Aşka
hasret dualarıma karşılık veren.
Öyle
bir saplandın ki ruhumun derinine.
Ne
söküp atasım var, ne de ölesim!
Saplandığın
yerden hiç çıkama emi..