…son sözler gibi!
Ben ömrümü, tarumar eyledim ey gönlüm
İşte, bak artık güneşte batmak üzere
Gerçekten tarumar olan, o benim ömrüm
Dönüşü olmayan akşama, girmek üzere
Çok hoş olurdu o sevip, sevilenlere
Hani, o güneşin batışını seyretmek
Her şeyinde iki yüzü var, onu bilmek
Birde, bu güneşin batışını seyretmek
Akşam batan o güneşi, sabah doğarken
O kızıl renklerin ötesini hayâlle…
Sabah doğan güneşi, seyretmek isterken
O doğmasın istenir mi, hangi hayâlle?
Bir ömür gibi bilip, anlamak bizlere
Güneşin her gün doğup da, o batışını
Onunla hayat bulup, yaşamak üzere
Ya seyredebilmek, onun son batışını
Buda son fasıl gibi, veda hutbesi kime?
O, aynı makamda çalan bir şarkı gibi…
Bir doğuş, bir batışı seyretmek bizlere
Şimdi, dinle bak ey gönül, son sözler gibi!
Alem-i Sır
* * *
Fasl: (fasıl) İki şey arasındaki ek yeri. Mafsal. Hak söz.
Aynı makamda çalınan şarkı.
Mafsal: Mafsal, hareket eden iki parçanın hareket edebilme özelliklerini kaybetmeden
birbirine bağlanmasını sağlayan mekanik sistemdir.
Celal: Büyüklük, ululuk. Öfke, kızgınlık.