kan içirdiğimiz toprakların üzerinde
günü izlerken,

karanlık sabahlara taşıdığımız gelecek 

ne zaman dirilir
hüsrana düşmeden.

hayatın her anına yayılan 
kazanma arzusu 
acılara katlanmayı öğrendikçe

ölüm taç giydireceği
yeni bedenlerin peşinden koşacak.

doğarken başlayan bir büyünün
masumiyetini saran günah
hayatımızın kaderini değiştirip
yalnızlığın avucuna bıraktıkça

susuzluğumuza çalınmış
edepsiz arzular,
yeni ihanetler yükleyecek.

şakağımda parlayan güneş
kolay gidişlerin
çanını çalma artık
zavallı aklıma.

sıra sıra takılıp giden
bedenlerin çığlığı
kulağıma indikçe

ben bu sonsuz bahçeden 
nasıl ayrılım
nasıl alışırım.

sükunetime hançer gibi inen
isyanım,
ağır sözlerimle yankılanırken,

bu yaşamın yüküne katlanmak
yüreğimin atışlarında gizlenmiş gerçeği
kabul etmek istemiyor Tanrım.






( Kan İçirdiğimiz Topraklar başlıklı yazı nevzat-taski tarafından 9/10/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.