Evvel ve âhır O'nda;
Bâtın ve zâhir O'nda.
O'nda Felâk, O'nda Nas;
O'nda bereket, İhlâs.
Güzellik remz'i O'nda;
Hakikat tezi O'nda.
O'nda fazîlet, edeb;
O'nda netîce, sebep.
Bende talep, bende arz;
O değişmez, O'nda farz.
O bir zirve, ben cezir;
Ben kölesi, O vezir.
Her zaman ve mekâna,
Ne varsa bağlı O'na.
Her şeyin ölçüsü O'nda;
Ölçünün örgüsü O'na.
Hakikatin süsü O'nda;
İnsanlık ülküsü O'nda.
Tâze O'nda, yeni O'nda;
Sonsuzluğun eni O'nda.
Ahlâk O'nda, sevgi O'nda;
İlim O'nda, bilg O'nda.
Doğruluğa dâvet O'nda;
Gönülde saâdet O'nda.
Servet O'nda, saffet O'nda;
Ulviyet, adâlet O'nda.
Dünyâ O'nda, ahret O'nda;
Cehennemle cennet O'nda.
Sabır O'nda, huzur O'nda;
Arayanlara nûr O'nda.
Hayat O'nda, ölüm O'nda;
Her saniye gönlüm O'nda.
San'at O'nda, murat O'nda;
Ebedî kâinat O'nda.
İrfan O'nda, şükran O'nda;
Dudaklarım ân ân O'nda.
Dostluk O'nda, barış O'nda;
İyilikte yarış O'nda.
İbret O'nda, oluş O'nda;
Hakikati buluş O'nda.
Fizikle ötesi O'nda;
Ötenin ötesi O'nda.
Kıymet O'nda, rahmet O'nda;
İyi niyet, hüccet O'nda.
Hitmet O'nda, her sır O'nda;
Gül, karanfil, ıtır O'nda.
O'nda varlık, O'nda kudret;
O'nda büyük medeniyet.
Bir ilâhî mûcize O;
Tek değişmez hâdise O.
Kalbin, beyinin gözü O;
Var olmamızın özü O.
Karalıktan hep ışığa,
Alıp götüren bizi O
Susuzlara su O'ndadır;
Şefkat duygusu O'ndadır.
Mertebeler mertebesi
En yücelerin yücesi.
Sûre sûre, âyet âyet
Her sözünde bir hidâyet.
Birlik O'nda, dirlik O'nda;
Her şey esir, hürlük O'nda.
O, Kur'ân'dır; O, Furkan'dır;
O, Kur'ân-ı azîm-üş-şân'dır.