Tezgâh tarumar oldu, gazellerim perişan;

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

Ben gülümü isterim, istemem şöhret ve şan;

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

 

Davut gibi salınmaz şehrime nur sedalar,

Mersiyeler çoğaldı, kararıyor sevdalar,

Matem faslında mıyız, nedir böyle vedalar?

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

 

Esmer manzara çizer ressamların elleri,

Devamlı hüzün döker canlarımın dilleri,

Artık bugün esmiyor bad-ı saba yelleri,

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

 

Mesneviler yazarken oldum Mecnun’dan beter,

Leylaların verdiği sevdasızlıklar yeter!

Sayfama dökülüyor irin yüklü kanlı ter,

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

 

Şirinlerin gönlüne umut sağmıyor Ferhat,

Çiziliyor kalplere loşlukla yüklü bin hat,

Yaralı hislerimde kurdur artık saltanat,

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

 

Pervane dergâhında yine dönsün hevesle,

Sükûttan boğulmuşum, şimdi beni nefesle,

Anlatayım aşkları Davut gibi nur sesle,

Asrın karanlığından kurtar beni ey Baki!

 

( Kurtar Beni Ey Baki başlıklı yazı pervane tarafından 23.06.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.