Yıkma hiçsen
kasrı sık sık, kalbe derman ser gönül;
Nevbaharlar
titresin hep, nehre umman ser gönül.
Yanmasın
şehrimde güller, bülbülüm yığsın neşe;
Bir süzülsün
şevkle rahmet, sihre hüsran ser gönül.
Ağlasın dehrimde
baykuş, tütmesin muştuyla hiç;
Kardırıp
dursun seher zevk, câna sûzan ser gönül.
Lâleler zerk
ettirip dursun gönülsüz mevsimim;
Bağbanım
yaksın şikâyet, bağda bostan ser gönül.
Ahmedin
şavkıyla canlar başlatıp dursun heves;
Gözdeler
sevdayla tütsün, dilde destan ser gönül.
Yolda mahzun
kalmasın mâhirlerim, hikmet dizin;
Feyz alın siz
nûru nurdan, lebde irfan ser gönül.
Fark edilsin
bağda cevher, korlu maksat süzdürün;
Kalmasın
yalnızlığım hiç, dehre bin can ser gönül.
Gâlibim çıksın
fanustan, söylesin hikmetleri;
Çağlasın aşk,
asra her gün korlu devran ser gönül.
Çöllerim
Leylayla dolsun, solmasın Mecnunlarım;
Alma kızgın bâdeler
hiç, zehre isyan ser gönül.
Ravzalar der,
derme mâtem bağra sık sık can kuşum;
Neyle halvet
ol bugün hep, kalbe mestan ser gönül.
Leyle bühtân
örme, nur Bâkiyle tütsün hep rüyan;
Yazma sen
kordan gazeller,kasra ceylan ser gönül.
Başlasın
faslında ülfet, tütmesin kâbusların;
Ör hidayetler
gönülden, asra Furkan ser gönül.
Sûrelerden sûre
seç sen, şâha kalksın hislerin;
Susma artık,
diz şetâret, lebde efgân ser gönül.
Kahrı derman
kılma hiç sen, şâd edip dur gülleri;
Bülbülün
sevdayla gülsün, şehre rindan ser gönül.
Aşkla buldur çâreler,
görmez misin kor hâlimi;
Solmasın hiç
canlarım, kasrımda vicdan ser gönül.
Zerk edilsin
şehre hikmet, cânı öksüz kılma sen;
Yığdırıp dur
aşkla ülfet, nehre cânân ser gönül.
Tütmesin Pervâne
zor kaygıyla, çağlatsın heves;
Örme hicran
sen bugün hiç, kalbe hûban ser gönül.
(fâ i lâ tün/ fâ
i lâ tün/ fâ i lâ tün/ fâ i lün/ )