dilim şarap, parmaklarım kağıt kesiği
ilim harap, parmak oklarım ağıt eksiği
söküyorum mimiklerimi dokunduğun yerlerden
büküyorum miniklerimi okunduğun serlerden
ya efendi, bu aşk yüreğimdeki doğum lekesi
yar efe fendi, şu meşk küreğimdeki boğum melekesi
geçmiyor ki kendiliğinden
saçmıyor ki kandilliğinden
kan tadında uyandım bu sabah
can tavında yandım u salah
nefesimden öp hadi beni
paslı dilimi hisset
yaslı dîlimi misset
kana
kan’a
ruhumun vizesi olacaktı hani
dudakların
budakların
paydaş öpüşleri neden yasakladın
yaydaş ölüşleri, nadana yas akladın
boş bir odayım şimdi, dağınık, pasaklı
loş bur adayım şimden, ağınık yasaklı
daha da büyütüyorum duvarlarımdaki çatlakları
de hadi uyutuyorum kulvarımdaki çatakları
dinle, ahşap radyoda çalan şarkı
inle, ahbap radyumda kalan şarklı
ah kemiriyor kasıklarımı
her nağme sen
har nane SEN
senli bir susku
sonlu pir kuşku
dinledikçe
dinlendikçe
iki yana düşer kalbimin kapakçıkları
iri yanı deşer kelbimin köpekçikleri
ışık demiştin ya hani
aşık yemiştin yar huni
ışık, daha çok ışık
aşık, baha çık aşık
gözlerimin ışığı kırmayan mercekleri
közlerimin aşığı kurmayan örümcekleri
seni kırdı değil mi
ini yardı; değ ilme
bu bir yanılsamadır sevgili
bur büryan el şamardır, sev gülü!
dön hadi, boşluklarım arttı gittiğinden beri
sön haydi, hoşluklarım yırttı bittiğin zemheri
gözyaşlarım kapalı gişe
sözyaşlarım kaplamalı gûşe
dolduruyor avuçlarıma seni
deldiriyor av uçlarına teni
sahi daha önce kimse seni
sahih deha, öncü kemse en’i
avuç içlerinden öpmemişti değil mi
av, uç açlarından sapmamıştı… eğil mil!
neyin diyetin ödedik biz efendi
ney indi; yetin öde, dikbâz EFENDİ
söyle hadi bu aşk bize
sayla haydi bur meşk tuza
kalbimizden kaç kilo verdirdi
kulpumuzdan taç kula gerdirdi
ney indi; yetin öde, dikbâz EFENDİ
Bâz, kabaca oynayan/ilgilenen anlamında bir ektir. Dikbâz, kendi bildiğini okuyan, kendi “dik”liğinde hareket eden anlamında bir birleşim. Orada şair, hep bildiğini okumaktan vazgeç; ney yani iç, yani tasavvuf, yani derinlik düşüyor diyor. Şair, bunların yeteneğin hakkının ödenmediğinden kaynaklandığını düşünüyor.