HADDİNİ BİLMEZ BÜLBÜL

 

Haddini bilmez bülbül girince gül bağına,

Gözleri kamaşıyor bir gülün karşısında.

Çırptıkça kanatları çarpıyor kar dağına,

Sözleri karışıyor bir gülün karşısında.


Izdırabı kendiyle atıştıkça bülbülün,

Aşka karşı öfkesi yatıştıkça bülbülün,

Gül dikeni bağrına batıştıkça bülbülün,

Yüzleri kırışıyor bir gülün karşısında.


Yüreğin çığlığını veremedikçe keman,

Güle ulaşamayan bülbülün hali yaman.

Yüreğinin yangını içine verir duman.

Acılar yarışıyor bir gülün karşısında.


Güle karşı bülbülde tanımsız bir küstahlık;

Ne haddini biliyor ne de gücünü alık.

Nasıl açar gönlünün yarasını, saçmalık.

Kendiyle barışıyor bir gülün karşısında.


Coşari, hadsiz bülbül; bak şimdi sen sen ol da!

Sarıl sabrına sarıl, ateşi söndür solda…

Bilmez misin kaç aşık heba oldu bu yolda?

Rabbine erişiyor bir gülün karşısında.


06.05.2024/Samsun

 

İbrahim COŞAR

( Haddini Bilmez Bülbül başlıklı yazı İbrahim COŞAR tarafından 5/9/2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.