Keşiş Suyu
KEŞİŞ SUYU


Keşiş haziranda yağmura doyar.
Suyuyla kokusu akar gelir Geben dağlarının,
Çokak yaylasının.
Apak bedeniyle,
her damlasıyla alır gider
bir dağ kızının kabaran hayallerini.

Kayalıklara her vuruşunda ne seller olur.
Gözyaşlarının her yağışında yürekler çarpar çarpar,
akıl öyle bir korkar.

Ah keşiş,
biriktirdiğin katman katman balçığınla,
ne inançları kaç kez yıkadın.
Azgın sularınla
doldurup götürürken bir geçmişi;
önünde,
nice hayatlar kucaklanıp ötelendi.

Nice aşklar yıkandı
kan kızıl suyunda senin,
bereket saçarken yazgısına şimdi Çukurova’nın.

Ah keşiş,
karnından yararken
biz senin önünde;
dimdik
ant içmedik mi her seferinde inatla,
seni durdurmaya?

Kan kırmızı suyunu yükseltip,
gelinlik bir kız gibi
seni,
beton elbiselerle
yeşiline katmak için Andırın dağlarının.

Bir gülümse,
bir soluklan istedik.

Sen sakinleşirken,
suyunun dibinden biz
binlerce ışığı hayata akıtacağız;
kucaklaşsın diye
gökyüzünde geceleri yıldızlarla.

Ay senin göl olan koynuna saklanacak.

Kargılık köyünde,
bir köylü kızının
gözbebeklerinin her bir yeşiline yansıtacağız aşkı.

Ah keşiş,
bir gün seni sıcak,
nem ve toz içinde bin bir emekle,
kulaklarından bükerken,
biz de gülümseyeceğiz
mutlaka
bir gün senin önünde.

Ali Arslan
( Keşiş Suyu başlıklı yazı Ali Arslan tarafından 11.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.