İstanbul Kadar Yalnızlık

İSTANBUL KADAR YALNIZLIK

 

Farkında değildi

Ruhu yorgunluğunun arasında

Bulutlu bir akşamı selamlıyorduk

Erguvanları sararmış

Çamlıca tepesinden

Göğsümün kafesine derin darbeler gibi vuran

Sözcüklerin her birini savunuyordum

Çaresiz…

 

Düşlerimi geçmişe emanet etmişliğimden midir nedir

Karalar bağlamış zamanın çarkından geçerken

Feleğin çemberiydi boğazın sularında

Kulaçlarımı karşılayan

Üzerime Kızkulesi’nin gölgesi düşerken

Bilindik bir hezeyanın şarkısı geliyor aklıma

Gitme, sana muhtacım…

 

Kalabalık sanıyorlar bu şehri İstanbul’u

İki yakası bir araya gelemedikçe diyorum

Hasret yalınayak koşacak bu şehirde

Kadıköy iskelesinde birbirine dokunamayan insanların

Eminönü’nde yüz doksan sekiz milletin

Ağlarını ören 

Bedenlerin ayrı koşuşturması gibi yüreğim…

 

Yedi tepede hüzün sağıyorum

Acımız meçhule kazınmış

İçimde ölü kuşlar

Ve tükenmeyen yokuşlar…

İstanbul kadar yalnızım

Bildiğin o kalabalıklarda

Sen yoksan…

 

Adem Efiloğlu

 

( İstanbul Kadar Yalnızlık başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 9.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.