Pir Sultan Abdal Hikayesi



Pir Sultan Abdal ve Hızır Paşa hikayesini okuyunca, sizinle de paylaşayım istedim…

Gerçekten güzel bir hikaye…

Bu hikaye,  geldikleri yerleri unutanların hikayesi…

Gündüz külahlı, gece silahlı gezenlerin hikayesi…

Hak için, halk için yola çıkıp, yoldan çıkanların hikayesi…

Kul hakkı yiyenlerin hikayesi…

Kendisini doğru bilip, ama doğrulukla uzaktan yakından alakası olmayanların

hikayesi… 

Özetlersek bu hikaye, halkın içinden çıkan, ancak o halka ihanet edenlerin hikayesi…

Benim çok hoşuma gitti…

İnanıyorum ki, insan olan herkesin hoşuna gidecek bir hikaye…

Özellikle de bu mübarek günlerde hak, hukuk, yasa, tasa, haram ile

helalı bilmeyenleri anlatan, ders alınması gereken bir hikaye…

Tabii ki ders alabilirsek ya da alabilirlerse!


Rivayete göre:

-Vaktiyle Sivas’ın bir köyünde Hızır adında bir genç varmış. 

O zamanlar bu köyün halkı  fakir bir halk imiş. Hızır da bu fakirlikten

kurtulmak için köyden ayrılmaya karar vermiş, çıkmış yola.

Ha şurası ha burası derken Banaz'a kadar gelmiş. Pir Sultan'ın yanına

azap durmuş. Sonra da müridi olmuş. 

Aradan seneler geçmiş ve bir gün Hızır: "Pirim demiş; Sen herkese

himmet ediyorsun her-biri çeşitli makamlara geçiyor ne olur bana da

himmet et büyük adam olayım ben de bir makama geçeyim."

Pir Sultan şöyle bir düşündükten sonra gülümsemiş. "Hızır ben dua

ederim, belki sen de büyük adam olursun; hatta paşa veya vezir de

olursun ama sonunda gelip beni astırırsın."

Yine de duasını eksik etmemiş. 

Hızır İstanbul'a gidip saraya girmiş. 

Ağa, Kapıcıbaşı, Paşa, Beylerbeyi derken vezir olup Sivas valiliğine

atanmış. Pirini unutmamış haber gönderip huzuruna getirtmiş. 

Hürmet izzet ikram derken bir hayli de sohbet etmişler.

Yemekte mükellef bir sofra donanmış. 

Pir Sultan yiyeceklere şöyle bir bakıp hemen geriye çekilmiş. 

Paşa şaşırmış."Birşey mi oldu Pirim?"

Pir Sultan, "Hızır demiş; bu yemeklerde haram kokuyor. İçinde yetim

hakkı var sen bunları haram para ile yaptırmışsın." Hızır Paşa "Yok

pirim" dediyse de dinletememiş. Ama bir hayli de içerlemiş. 

Pir Sultan biraz daha ileri gidip "Bunları ben değil köpeklerim bile

yemez. İstersen çağırayım da gör" demiş. 

Hemen ünlemiş köpekler anında gelmişler. 

Bir tepsiye haram yemek bir tepsiye helal yemek konmuş. 

Önce haram yemekler getirilmiş. 

Köpekler şöyle bir koklayıp geri geri çekilmişler. 

Arkasından helal yemeklerle dolu tepsi gelmiş. 

Köpekler onu da kokladıktan sonra kuyruklarını sallaya sallaya

yemeye başlamışlar. 

Bu hakarete çok kızan Hızır Paşa hırsını yenemeyip Pirini

Toprakkale'ye hapsettirmiş.

Eh. Ne de olsa Piri. Hırsı geçince bir bahane ile affetmek istemiş. 

Zindandan çıkartıp demiş ki: "Bana içinde Şah'ın adı geçmeyen üç deyiş

söylersen seni affedeceğim. Yok söylemezsen kendin bilirsin" Pir Sultan

"Peki öyleyse" deyip tezeneye şöyle bir dokunmuş ve "Açılın Kapılar

Şah'a Gidelim" "Kul Olayım Kalem Tutan Ellere" ve "Karşıda Görünen

Ne Güzel Yayla" adlı deyişleri okumuş. 

Okuduğu bu deyişlerin, yani türkülerin tamamında Şah’ın adı defalarca

geçince, Pirini affetmeye hazırlanırken, onun hemen her fırsatta 

Şah'ı anması Hızır Paşa'yı çileden çıkarmış. 

Ne söylediğini ne yaptığını bilemez hale gelmiş. 

Yanındakilere “asın bunu” diye emretmiş. 

******************************************

__Günümüze geldiğimiz zaman, bunlar yaşanıyor mu?

Hem de fersah fersah ileri boyutları ile yaşanıyor…

Hırs, insanları esir almış…

Ya da insanlar hırslarına esir olmuşlar…

Allah, gözünü hırs bürümüş, helal ve haramı bilmeyen, kul hakkı

yiyenlerden esirgesin bizleri…

Zor günlerden geçiyoruz…

Yüce Yaradan, bu zorluklara dayanacak gücü elimizden almasın…

Amin.


Semra EROĞLU  Şiirleri sevdiren kadın

22/10/2023

 

( Pir Sultan Abdal Hikayesi başlıklı yazı Semra EROĞLU tarafından 22.10.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.