u/yandım
adımlarım, yaşım boyu kokusunu almadığım
ölüm şehri yollarında
sabr kolumda ağırlık
gün/âhlar boynumda kahır
sığışıyorum kalabalığa,
ayrılık solumdaki sızıdan dışarı sarkıyor
tenhâlığımı belli etmiyorum ama
görüyorsundur, kemiklerimin taşıdığı cesedi
yüzümde uyduruk bir korkunun tezahür edişini de
yıldızlara erişmek ne zordu aslında
hatırla(t)mak, en afillisinden ahvâlimizi
yokluğunun tadı yine kan damağımda
ruhum çığlık membaı,
bedenim ise bıraktığın enkazdan dökülen parça
düşlerimde,
ötenazi bir tutkudan fazlasıydın
kahr olsun ki
bir celladın ellerinden koklamışım kan kokusunu
bundandı kayıtlarda hep ölü okunuşum.
kaç, taç yaprağı kopardım
güneşin saçlarından
hadım edilmiş, kaç şiiri söktüm varlığımdan
sabah direniyorken olmamak için
oluşuma sövgü eklemekten öteyim şimdi
olamadıklarıma kanlı bir direti..
ayrılık her
gece kadeh kadeh avucumda
zaten, yokluğunun tütsüsünde şişedeki balık oluyordum
derken bile tutuşuyor dilim
ve doz aşımı
zaman intihara meyillenir kirpiklerimden
ah giden ah
sen ki
neleri nelere emanet ettin.
ȥҽყɳɳ