Kim  Öldü?

Eminim yazdıklarımı okumaya başladığınızda ve hatta fotoğrafları gördüğünüz anda ‘’ Hocam ! Sen de ne diye seyredersin ki öyle programları.’’ Diyeceksiniz ama yine eminim ki aslında siz de seyrediyorsunuz. Siz seyretmiyorsanız bile ailenizden birileri mutlaka seyrediyordur. Aksi takdirde birazdan bahsedeceğim programda her reklam arası yarım saat sürmez. Bir sürü firma reklamlarını bu program sırasında yayınlatmak için milyonlarca lira dökmez.
Fotoğraflardan da anlaşılacağı üzere Master Chef programından bahsediyorum.
İki tane patates kızartmak için bir teneke yağın kullanıldığı, koskoca bir sığır doğrandıktan sonra çıka çıka sadece üç köftenin çıktığı bir programın nesini seyrediyorum bilmiyorum ama sanırım tamamen kafa boşaltmak için bu programın takipçilerinden biriyim.
Neyse efendim... Dün yani 30.07.2023 Pazar akşamı her zamanki gibi televizyonun karşısında konuşlanıp bu geceki eleme finalinde kimin sepetleneceğini izlemek üzere televizyonu açtım ve açmamla birlikte karşımda acayip bir manzara...
Mehmet Şef ağlamaklı, Danilo Şef ‘’ Yüreğim yanıyor.’’ Diyor, Somer şef hüngür hüngür göz yaşı döküyor.
Ha.. Bilmeyenler ve gerçekten hiç izlememişler için söyleyeyim: Bu üç şef yarışmanın jüri üyeleri. Yani yarışmacılardan hangisinin en nefis zıkkımın kökünü yaptığına bu üç şef karar veriyor.
Allah Allah... Yahu ortada bir acayiplik var ama ne?
Eleme potasındaki yarışmacılar da perişan vaziyette:
Büşra arkasını dönmüş ağlıyor, Eda ağlamaktan perişan vaziyette, Rıfat neredeyse helak olacak. Lakin Çağatay tam anlamıyla feryat ediyor ‘’ Olamaz böyle bir şey ‘’ Diye ve öylesine bir ağlıyor ki çocukcağızın o haline en taş kalpliler bile dayanamaz. Nitekim ne olduğunu anlayamasam da iki damla gözyaşı benim de kirpiklerimden yanaklarıma doğru süzülüyor.
Bu arada eleme potasından yırtmış olup arka odada kimin eleneceğini bekleyenlere dönüyor kamera.
Aman Allah’ım, o odanın kapıları açıldığında herkes çığlık çığlığa. Kendilerine nasıl bir haber iletildiyse hepsi oldukları yere çöküyorlar. Hatta içlerinden birinin ( Sanırım Eray ) sesi duyuluyor: ‘’Şaka yapıyorsunuz herhalde.’’
Sonra kamera tekrar Somer Şef’e dönüyor ve Somer Şef gözlerinden akan yaşlarla şöyle diyor: ‘’ Evet... Master Chef programında bu güne kadar ilk defa bir yarışmacımız...’’ Cümlenin devamı yok ama bu arada Mehmet Şef’in ‘’ Milyonda bir yaşanabilecek bir olay yaşandı.’’ Demesi ortada feci bir şey olduğunu gösteriyor.
Hay Allah... Ne oldu acaba? Birileri mi öldü? Kesin öyle olmalı.
‘’Ah ulan ahhh. Gözünüz kör olsun şefler. O çocukları nasıl bir stresin içine soktunuz ki biri dayanamayıp kalp krizi geçirdi ve öldü’’ Diye düşünüyorum ama başka alternatifler de var tabii ki. ‘’ Acaba biri elini kıyma makinesine mi kaptırdı? Ya da yemek yapayım derken kendini mi yaktı?’’
Zaten seyrettiğim bir programdı bu sefer çok daha heyecan ve dikkatle takip ediyorum. Ölen ya da sakatlanan kim? Gerçi fragmanda ocağın üzerinde Mert’in kafası görülüyor ama o kadar da değil yani. Herhalde Mert’in kafası kopmuş olsa o şekilde sergilemezler. Yoksa sergilerler mi? Ulan reyting uğruna her halt tamam da kesik bir kafayı sergilemek de olmaz ki. Her yemek yapan bir insanın başına her şey gelir de kafası niçin kopsun ki? Yarışmacılardan biri koyun doğrayım derken zavallı Mert’in kafasını mı uçurdu?
Çare yok, nefesimi tutup seyredeceğim bu programı. Bir saniyesini bile atlayamam.
Yarışma başlıyor. Yedi yarışmacıdan biri bu gece sepetlenecek, orası kesin de ölen ya da başına büyük bir felaket gelen hangisi?
İlk etapta bakıyorum önce Tolga yırtıyor, ardından kellesinin koptuğunu zannettiğim Mert de yırtıyor. Son olarak da Batuhan elenmekten kurtuluyor.
Eee o zaman kim öldü arkadaş? Neyse.. İkinci turu seyredeyim. Bakalım ölen ya da feci şekilde yaralanan kim?
İkinci tur başladı. Yarışmacılar zeytinyağlı yaprak sarma yapacaklar ama bu bildiğiniz klasik zeytinyağlı yaprak sarma değil. Örneğini Somer Şef yapmış. Yapılması çok çok zor bir yaprak sarma.
Yarışmacılar dört elle sarılıyorlar yapacakları yemeğe ve nihayet beklenen son... Şefler saymaya başlıyorlar: 1-2-3-4-5-6-7-8...
Ben televizyon başında heyecanla bağırıyorum: ‘’ Büşra ! Yemeğin içinden kasnağı al. Elenirsin.’’ Lakin Büşra beni duymuyor.
Evet, Büşra beni duymuyor ama Çağatay, Rıfat ve Eda duymuş olacaklar ki Büşra’nın tabağına bakıyorlar ve ‘’ Sen ne yaptın Büşra! ‘’ Nidaları yükseliyor.
Ben heyecan ve merakla ‘’Aha da Büşra kalp krizi geçirecek ve ölecek zavallı kız.’’ Diye bekliyorum lakin ı-ıh. Kalp krizi filan yok. Hatta Çağatay yanaklarını şişire şişire derin derin nefesler alıp hüngür hüngür hüngürdemese Büşra ‘’ Amaaaan ne yapalım yani. Kaderde varsa süzülmek neye yarar üzülmek. ‘’ modunda ama Çağatay’ın hüngürdemesi, Rıfat’ın elleriyle kendini yelleyip aşağı yukarı hızlı hızlı yürümesi ve Eda’nın kafasını tezgaha dayayıp ağlaması üzerine o da hüngürdemeye başlıyor.
Ben hâlâ salak salak salak ‘’ Acaba kim öldü?’’ Beklemelerindeyim.
Derken Şefler yarışmacıları öne çağırıyorlar. O anda ağlamaktan helak olmuş olan Çağatay ‘’ Bitsin artık bu gece dayanamıyorum’’ Diye isyanlarda. Ben ise hâlâ ‘’ Ooolum kim öldü lan? Açıklayın artık.’’ Diye bağırıyorum televizyon başında.
Derken Somer şef sonucu açıklıyor:
‘’Master şef tarihinde elemelerde ilk kez tadım yapmadan bir yarışmacımızı eliyoruz. Büşra sen kal. Diğer arkadaşlar kulise gidebilirler.’’
Büşra kasnağı yemeğin içinde unuttuğu için direkt elenirken diğer üç yarışmacı kulise gidiyorlar.
Kulistekiler alışmış tabii ki yarışmacıların tek tek gelmesine. Lakin bu sefer önce yıkılmış harap olmuş bir Çağatay perişan vaziyette içeri girerken arkasından yine ağlamaktan helak olmuş vaziyette Eda ve Rıfat girince merakla soruyorlar: ‘’ Ne oldu ?’’
Çağatay sadece ‘’ Kasnağı unuttu.’’ Diyebiliyor ve ardından bir külçe gibi koltuğa yayılıp bir yudum su istiyor.
Tüm yarışmacılar bu feci olay karşısında adeta donuyorlar ama yine de içlerinden Azize ‘’ Lan çocuğa bir su vereyim bari. Yoksa mok yoluna gidecek.’’ Diye düşünerek olaya Büşra’dan on kat daha fazla üzülen Çağatay’a su veriyor.
Ben artık yavaş yavaş uyanıyorum. Ortada ölen filan yok. Tüm bu hüzünlü hava hatta şeflerin ‘’ Çok karanlık bir gece ‘’ demelerinin sebebi ‘’ Büşra’nın elenmesi.
Evet... Buraya kadar ülkemizin en önemli meselesi olan bir yemek yarışmasında yaşanan ve milletçe hepimizi üzüntülere gark edip gözlerimizi giryan, sinelerimizi püryan eden bir olayı anlattım size ama daha acısı nedir biliyor musunuz?
Şefler Büşra’ya elendiğini bildirdikten sonra ‘’ Senin şu yemeği bir tadalım.’’ Dediler ve tattılar. Sonra ne deseler iyi. ‘’Büşra ! Eğer kasnağı yemeğin içinde unutmasaydın kesin en güzel yemek bu seçilirdi.’’
Ah ulan gözün kör olsun talih. Gel de ağlama. Gel de ağlaya ağlaya helak olma... Zalim kasnak. Yaktın gül gibi Büşra’yı.
( Kim Öldü? başlıklı yazı Sami Biber tarafından 1.08.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.