Kolektif alan içine katılan bağıl
emek gücünün (bağıl etki alanının), özneler üzerine uyguladığı bağıl bir enerji
gücü vardır. Kişiler üzerine uygulanan bağıl emek gücü herkesin kendi yetenek
ve ihtiyacına göre olan üretim ve tüketimden biraz daha fazlası olan kullanım
ve tüketimlerin üretilmesiydi.
Kişiler ihtiyacının tüketim ve
kullanım fazlası olan birikimli enerji, kolektif etkiyi sürdürecek olmakla
sistemin kendisi için harcanacak olan enerjidir. Yani bağıl emek gücün
üreteceği tüm enerji; sistem çevrimi için, sistemin gelişme ve geliştirilmesi
için harcanacak enerji ile öznelerin tüketim gücüne denk bir enerji olmasıyla ortaya
konur.
Sistemin çevrimini ve sistemin kendisini
sürdürülebilir kılacak olan sistemin enerjisi ile öznelerin tüketeceği enerjiye
dek ortaya konan bu bilgisel tutum, yapının kendisinden (bağıl emek gücünden)
kaynaklıdır. Ve sistemin kendi kendisine eylemlerini başlatacak olan aksaklarla
bir etki işleyiştirler.
Kolektif etki alanı; öznel bir
kolektif emek gücüdür. Kolektif emek gücü mana olarak soyuttur. Ortaya emek
ürünü koymakla da somuttur. Kolektif emek gücü sistem sürdürülebilirliğinin ve özneler
tutumlu birleşimin gücü olması nedenle, özne aksakları nedenle kendi kendisine
başlayan etkidir. Hem de kendisini durdurup, özne doygunluğu nedenle kendi
kendisini sınırlayan geri etkimeli yalıtıma alan etkisidir.
Evrensel doku dalgalar evrenidir.
Evrenin aksağı; yüksek enerjili yoğunlaşmış
öbek potansiyeller ile daha az düşük potansiyelli durumlar arasındaki kesikli
sürekli dalgalanmalardır. Her iki enerji öbeği de süreci aksaklı kesikli yapar.
Dalgalı yapı mikro dokudan makro
dünyaya ve organik toplumlara en az miktarla da olsa geçişen, yansıyan, olgulardı.
Dalgalanmalar iki boyutlu kuantum alanın üçüncü boyuttaki geri bağlanıcı,
kendisini tekrarlama etkisidirler. Kolektif alan hem kendisini sürdürmek
isteyen bir etkidir. Hem kolektif alandaki öznelerin kendisine özgü ilgi ve
ihtiyaçlarıyla kolektif ortamın en temel aksağını oluştururlar.
Her makro ortam biteviye olmayan
kesikli sürekli, topoğrafyası ile iklimiyle, inişli çıkışlı oluşuyla, düz-bayır
konumuyla, ormanıyla, dağıyla, bataklığıyla, deniziyle, gölüyle, ırmağıyla,
uçurumla, çevresindeki tehdit olan canlılarıyla vs. birlikte var bulunması ile her
çevrenin kendi alan etkili bir aksak yapısı vardır.
Aksaklar sınırlanıp izole edilir.
Aksaklar fiziki yapısıyla sınırlı ortamın sunu arzını oluştururlar. Dış
dünyanın yüksek potansiyelli aksağı, eylemli özne ile fiziki alan arasındaki
girişmelere, bir zorluk çıkarır. Kişi-kişi ilişkisi gibi yakınlaşıcı eylemlerin
çekim etkisi zorluğa karşı özne üzerinde iniş aşağı enerji akışına dönüşür.
Böylece iniş aşağı enerji akışına
dönüşen bir eğim etkisi, kolektif alanın oluşmasını başlatır, durdurur eylemler
olmakla sistemin ikinci aksağıdırlar. Sistemin üçüncü aksağı da enerji sağlama,
enerji tüketme aksağıdır vs.
Sınırlanıp izole edilen ortam aksakları ortamın fiziki yapısıyla birlikte ortamın sunu arzını oluştururlar. Dış dünyanın yüksek potansiyelli aksağı ile eylemli öznelerin fiziki alan arasındaki girişmelerden kaynaklı bir zorluk vardır.
Böylece dışsal alanın zorluğu ile
yakınsatıcı olan iniş aşağı enerji durumlu iki girişme kolektif alanın
oluşmasını başlatır. Alan eylemlerini durdurur etkimeler olurlar. Sistemin
birinci aksağı evrensel dokudan geliyorsa, sistemin ikinci aksağı da fiziki
alan ile özne arasında oluşmaktadır. Sistemin üçüncü aksağı da kolektif sistem
içinde özneler aksağı nedenle enerji sağlama, enerji tüketme aksağıdır vs.
Süreç kendisini sürdürürken
enerji tüketir ve enerjiye gereksinim duyar. “Enerji sağlama süreci daima yokuş
yukarı olan eylemin zorluğudur”. Özne eylemlerin
zorluğu kolektif alanlı kesikli süreklilik içinde sürüp giden işlevlerledir.
Fiziki alan zorluğuna kolektif
alan içinde öznelerden kaynaklı zorluklar da eklenir. İniş aşağı enerji giderek
adeta yokuş yukarı etki gibi kendisini sınırlayan, kendisini zorlayan,
kendisini tüketen dirençle, kendisini frenleyip; kendisini durduran etkilerdir.
Öznenin dışa doğru olan kendi
eğilimlerini karşılayacak olma yönelimleri her zaman “yokuş yukarı olan enerji
etkisine maruz kalır”. Yokuş yukarı olan enerji, “her güçlükle bir kolaylık
vardır” düşüncesi misali yokuş aşağı enerjiyle kolaylığa dönüşmesi her zaman çevrede
vardır.
Yokuşlaşan enerji güçlükse, iniş
aşağı olan enerji kolaylıktı. Her ikisi de alan etkisiydi. Özne alanın her iki
etkisi ile uyartılır. Yani özne de bu zorluğu aşma eğilimiyledir. Öznenin
zorluğu aşma isteği özneler arası bileşimin iniş aşağı enerji eğilimiyle ortaya
konur