Güzellik Dediğin Demden Devrana 4

Edison, elektrikli lambayi mikrofonu megafonu telefonu gramafonu  ve tüm diger vesaireleri arayip bulup kesfetmeden önce ne kasim pasa takimi da forma giyoyordu, ne de yer sofralarinda tarihi gecmisi olan; ve cayci olarak girdigi belediyeye kapagi attiktan sonra sürekli BOP kizakli dayali döseli yollarla yerden yukari dogru yükselisin bütün tapu dairesi, imtiyaz imkani, seckinlik firsati yahut rant kapisi mühürdarliginin allem kallemlerini ele gecirme sirasinda `bu zalim sistem sizi simit ve cay fukaraligini debelenip süründürerek sefil uhtac yoksulluga mahkum  ve rezil rüsva ediyor;  bize de inancimizi özgürce yasamaktan mahrum eden takke türbanlarimizi giydirmiyor ` söylemli görsel ve sanal eylemler pesinde hamaset okuyup ahkam kesmiyordu.

 

Edison her ögretilen bilgiyi kendi akli mantigi ve tanikligina inandirip doyurmadigi sürece kaydoldugu her okulda ardi arkasi kesilmedik sorular soruyor, ikna olmadigi ve bellegini bilincini yatistirmayan her takildigi yeri derin irdelemelrle didikleyip kurcalayarak maktik süzgecinden gecirdigi ve sonuc olarak da aklinin yatmadigi herseyi hic bir ön yargi yahut tarafli dayatmalarda bagli ve bagimli kalmaksizin özgürce düsüncelerini ortaya koyarak sorguluyordu. Hz Isa da Roma imperyumuna esareti sirasindaki ülke yagmacilarina ve seckin din istismarcilarina karsi böyle yapmisti. Hz Ibrahim de. Hz Muhammed de.Zitlarin birbirini isler calisir dogal yasam dengelerinde tüm hayat zenginligini ayrimsiz imtiyazsiz ve istisnasiz herkese yetsin doysun dönüm dolasiminda sunmak yerine, sürekli ortak yasam dengesinde  acik vererek-  karsilikli birbirini tamamlamak yerine-  takilan bozuk carta tek yanliligin  makas araligini ezen baskilayan soyan sömürenlerden yana örtüp kapatmanin eninde sonunda icinde biriktirdigi tüm sistematik irin sorun ve iltihap birikintileri kokusmus cürümüs bütün isleyip calismayan haydut harami keyfiyetine tümüyle bagli hayati ve insanligi buldugu her carpik ve kacak yapilasma arizasindan yerle bir edecektir yaklasimli, Karl Marks da aynen yine öyle. Toplumcu IBNi HALDUN dersen, kim ne veya kimler nerde ne gibi ne zaman nasil hangi sapmalara inanip kanarak yalani yanlisi kaypagi firildagi ve haramiyi cürüyüp yozlastigi yerden devletlestirirse, yikim kacinilmaz olur noktasini hem soran hem söyleyen tanim, tarif  ve tespitleriyle aynen yine öyle.

 

Edison, evirip kivirmadan bilmek acligini doyurup ikna etmedigi herseyi hic kimseye ayricilikli imtiyaz göstermeksizin  her zaman, her yerde  ve sen ben gözetmeksizin  herkesi cok irdeleyip sordugu ve sorguladigi icin `bunun kafasi okuyup kavramaya basmiyor `diye silindigi ve kaydoldugu okullardan  sonra artik hic bir yerde kabul görmeyerek ögretim okulculugu terkedip trenlerde CAYCI -SERViSCi olarak calismaya baslamis. Her insan tuttugu aklin niyetine göre iz yol ugras hayat bicimi ve karakter tasir ya, Edison da her saygin ve kiralik kisilikten uzak bilim sanat edebiyat adami gibi sifatinda imtiyaz ve iltimas tanimamanin geregini arastirarak deneyimleyip gözleyen AYDIN ve Ilericiligini hayata karsi sordugu her soru karsiliginda tiren mutfaklarinda cay servisciliginden buldugu her fisati deneyleyerek   cevaplamaya kalkisirken, kompartimani yakar ve oradan da kendi labaratuarlarina erisip ulasincaya kadarki serüvenin eziyetini cekmeye kovulur.

 

Istanbul belediye caycisiysa akilda Bop  fikirde BOP niyette Bop  ve kismette Bop, özel medya cevrim carkiyla her dogruyu yanlis, her yanlisi dogru gösteren ALGI YÖNETiMLERINiN kundakladigi toplumsal bozgunun her hüküm yetkisine sinirsiz sorgusuz imtiyazla tüm yagma yikimlar icin cesaretlendirildigi madalyonun `delikten süprülmeme kosul ve tanitimiyla ` sirayla ana caddeler ara sokaklar Turko Kola  bayilikleri ve türlü cesit mütahitlik ortakliklari derken ; tipki CENENE Türk gibi istismarda kanun sinir taniayan bütün degerler toplamina  yerli ve milli zannedilmenin-  yikilip yagmalanan  her toplumsal birikim kazanim ve degerleri yerine yozlasmayi kayitsizligi kaygiyi karamsarligi gecimsizligi ayrismayi siddeti korkuyu talani cehaleti cürümeyi ve kokusmayi yücelterek yaygin yerlesik hale getiren - allem kallemciligi tesis edildi. Bu yolda üniversiteler, özel sivil kurumlar, ilim bilim edebiyat sair yazar adam yahut kadinlari yargisi yönetimi ve yürürmesi tek elden kisi keyfiyetine ve sahsi cikarciligin katolog listesine göre fiyatlandirilip tezgaha kondu.

Edison da olsa icat edeni her yanlis fermuarin bir kopus noktasi ve her hamaset ahkam kesiciliginin bir masal gercekligi ve yalanci mumun bir sönüs karanligi vardir. Mum bitti, söndü tükendi böylecelerden toplumunu hayal satarak kandirip kazziklayan her yollu istismar.

 

Bir de ücüncü dereceden yanik ve corak cembere cevrili gizli sakli Bop zikzakcilari vardi buranin. Dogu perincek gibi mesela. Aliagaroglu gibi mesela. Mesela Ince ayrinti detayli Muharrem gibi. Perincek, hic bir eder itibara dair ana kadro safinda muhatap görülmedigi icin kayittan düsünce, BOP´un en yüksen betonarmelerden hic ummadigi yere cakilmis feryadiyla kendini buldugu kifayetsiz boslukta  kivranip dönmeye baslamis. Agaroglu ve Ince Muharrem, ortaligi bulandirip kaynatmaya dair üstlendikleri siparise  yatkin bulunan karakterlerine yazilanlara olabildigince güc kuvvet ve destek sarfederek Bop puanlamasinin aferinini kazanmaya dair  bir öyle bir böyle siyasi foto modellige devam karari almislar.

 

Böylece yesil erigin tanesi on liradan, kuru soganin kilosu yirmi,  yuro nun tek gaymesi yirmi bir liraya yakin… iflas ve cöküsün rekor seviyesine cömmüs cöreklenmis oturmusken…

Kendi cikar rant ganimet  ve menfaatine uygun felaketler ayarlayip bozan;  deger ve kazanimlarini harcayip tüketerek enayi yerine koydugu toplumuna rezilligi caresizligi cileyi cefayi darligi degersizligi sefaleti yoklugu düskünlügü acziyeti muhtacligi sevgisizligi layik ve reva gören bop haydut hain ve haramiligi, kendi halinde giderken basa gelen depremler ve carpip yikan yildirimlar gibidir, ortasini ilerisini ötesini, ne sen sooor ne ben desip didikleyip diyem..

 

Seyfi Karaca……..Mart / 23

( Güzellik Dediğin Demden Devrana 4 başlıklı yazı Yeldegirmeni tarafından 30.03.2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.