Edison, elektrikli lambayi mikrofonu megafonu telefonu gramafonu ve tüm diger vesaireleri arayip bulup
kesfetmeden önce ne kasim pasa takimi da forma giyoyordu, ne de yer
sofralarinda tarihi gecmisi olan; ve cayci olarak girdigi belediyeye kapagi
attiktan sonra sürekli BOP kizakli dayali döseli yollarla yerden yukari dogru
yükselisin bütün tapu dairesi, imtiyaz imkani, seckinlik firsati yahut rant
kapisi mühürdarliginin allem kallemlerini ele gecirme sirasinda `bu zalim
sistem sizi simit ve cay fukaraligini debelenip süründürerek sefil uhtac yoksulluga
mahkum ve rezil rüsva ediyor; bize de inancimizi özgürce yasamaktan mahrum
eden takke türbanlarimizi giydirmiyor ` söylemli görsel ve sanal eylemler
pesinde hamaset okuyup ahkam kesmiyordu.
Edison her ögretilen bilgiyi kendi akli mantigi ve tanikligina
inandirip doyurmadigi sürece kaydoldugu her okulda ardi arkasi kesilmedik
sorular soruyor, ikna olmadigi ve bellegini bilincini yatistirmayan her
takildigi yeri derin irdelemelrle didikleyip kurcalayarak maktik süzgecinden
gecirdigi ve sonuc olarak da aklinin yatmadigi herseyi hic bir ön yargi yahut
tarafli dayatmalarda bagli ve bagimli kalmaksizin özgürce düsüncelerini ortaya
koyarak sorguluyordu. Hz Isa da Roma imperyumuna esareti sirasindaki ülke
yagmacilarina ve seckin din istismarcilarina karsi böyle yapmisti. Hz Ibrahim
de. Hz Muhammed de.Zitlarin birbirini isler calisir dogal yasam dengelerinde
tüm hayat zenginligini ayrimsiz imtiyazsiz ve istisnasiz herkese yetsin doysun
dönüm dolasiminda sunmak yerine, sürekli ortak yasam dengesinde acik vererek- karsilikli birbirini tamamlamak yerine- takilan bozuk carta tek yanliligin makas araligini ezen baskilayan soyan
sömürenlerden yana örtüp kapatmanin eninde sonunda icinde biriktirdigi tüm
sistematik irin sorun ve iltihap birikintileri kokusmus cürümüs bütün isleyip
calismayan haydut harami keyfiyetine tümüyle bagli hayati ve insanligi buldugu
her carpik ve kacak yapilasma arizasindan yerle bir edecektir yaklasimli, Karl
Marks da aynen yine öyle. Toplumcu IBNi HALDUN dersen, kim ne veya kimler nerde
ne gibi ne zaman nasil hangi sapmalara inanip kanarak yalani yanlisi kaypagi
firildagi ve haramiyi cürüyüp yozlastigi yerden devletlestirirse, yikim
kacinilmaz olur noktasini hem soran hem söyleyen tanim, tarif ve tespitleriyle aynen yine öyle.
Edison, evirip kivirmadan bilmek acligini doyurup ikna etmedigi
herseyi hic kimseye ayricilikli imtiyaz göstermeksizin her zaman, her yerde ve sen ben gözetmeksizin herkesi cok irdeleyip sordugu ve sorguladigi
icin `bunun kafasi okuyup kavramaya basmiyor `diye silindigi ve kaydoldugu okullardan
sonra artik hic bir yerde kabul
görmeyerek ögretim okulculugu terkedip trenlerde CAYCI -SERViSCi olarak
calismaya baslamis. Her insan tuttugu aklin niyetine göre iz yol ugras hayat
bicimi ve karakter tasir ya, Edison da her saygin ve kiralik kisilikten uzak bilim
sanat edebiyat adami gibi sifatinda imtiyaz ve iltimas tanimamanin geregini
arastirarak deneyimleyip gözleyen AYDIN ve Ilericiligini hayata karsi sordugu
her soru karsiliginda tiren mutfaklarinda cay servisciliginden buldugu her fisati
deneyleyerek cevaplamaya kalkisirken, kompartimani yakar ve
oradan da kendi labaratuarlarina erisip ulasincaya kadarki serüvenin eziyetini
cekmeye kovulur.
Istanbul belediye caycisiysa akilda Bop fikirde BOP niyette Bop ve kismette Bop, özel medya cevrim carkiyla
her dogruyu yanlis, her yanlisi dogru gösteren ALGI YÖNETiMLERINiN kundakladigi
toplumsal bozgunun her hüküm yetkisine sinirsiz sorgusuz imtiyazla tüm yagma
yikimlar icin cesaretlendirildigi madalyonun `delikten süprülmeme kosul ve
tanitimiyla ` sirayla ana caddeler ara sokaklar Turko Kola bayilikleri ve türlü cesit mütahitlik
ortakliklari derken ; tipki CENENE Türk gibi istismarda kanun sinir taniayan bütün
degerler toplamina yerli ve milli
zannedilmenin- yikilip yagmalanan her toplumsal birikim kazanim ve degerleri
yerine yozlasmayi kayitsizligi kaygiyi karamsarligi gecimsizligi ayrismayi
siddeti korkuyu talani cehaleti cürümeyi ve kokusmayi yücelterek yaygin
yerlesik hale getiren - allem kallemciligi tesis edildi. Bu yolda
üniversiteler, özel sivil kurumlar, ilim bilim edebiyat sair yazar adam yahut
kadinlari yargisi yönetimi ve yürürmesi tek elden kisi keyfiyetine ve sahsi
cikarciligin katolog listesine göre fiyatlandirilip tezgaha kondu.
Edison da olsa icat edeni her yanlis fermuarin bir kopus noktasi
ve her hamaset ahkam kesiciliginin bir masal gercekligi ve yalanci mumun bir
sönüs karanligi vardir. Mum bitti, söndü tükendi böylecelerden toplumunu hayal
satarak kandirip kazziklayan her yollu istismar.
Bir de ücüncü dereceden yanik ve corak cembere cevrili gizli sakli
Bop zikzakcilari vardi buranin. Dogu perincek gibi mesela. Aliagaroglu gibi
mesela. Mesela Ince ayrinti detayli Muharrem gibi. Perincek, hic bir eder
itibara dair ana kadro safinda muhatap görülmedigi icin kayittan düsünce, BOP´un
en yüksen betonarmelerden hic ummadigi yere cakilmis feryadiyla kendini buldugu
kifayetsiz boslukta kivranip dönmeye
baslamis. Agaroglu ve Ince Muharrem, ortaligi bulandirip kaynatmaya dair üstlendikleri
siparise yatkin bulunan karakterlerine
yazilanlara olabildigince güc kuvvet ve destek sarfederek Bop puanlamasinin
aferinini kazanmaya dair bir öyle bir
böyle siyasi foto modellige devam karari almislar.
Böylece yesil erigin tanesi on liradan, kuru soganin kilosu yirmi,
yuro nun tek gaymesi yirmi bir liraya
yakin… iflas ve cöküsün rekor seviyesine cömmüs cöreklenmis oturmusken…
Kendi cikar rant ganimet ve
menfaatine uygun felaketler ayarlayip bozan;
deger ve kazanimlarini harcayip tüketerek enayi yerine koydugu toplumuna
rezilligi caresizligi cileyi cefayi darligi degersizligi sefaleti yoklugu
düskünlügü acziyeti muhtacligi sevgisizligi layik ve reva gören bop haydut hain
ve haramiligi, kendi halinde giderken basa gelen depremler ve carpip yikan
yildirimlar gibidir, ortasini ilerisini ötesini, ne sen sooor ne ben desip
didikleyip diyem..
Seyfi Karaca……..Mart / 23