Yine de kuslar kelebekler kondugu dallarda tünedigi
bahar ve yaz bahcelerinde bildigi dünyanin kanun kitabindan ask masalini ve
meselesini okuyup yazacaklar. Hududu haritasi olmayacak mutlulugun yer ve
gökyüzünü kanatlarinda cirpinip tasiyarak mutlulugun ve sevincin evi bilecekler
kuslar kelebekler dünyayi. Yine de su damlayacak yagmur irmak olacak,
tasiyabildigi kadarindan bile fazlasina yol revan olacak ATLI KARINCALAR.
Dönecek , dolanacak, soracak bir cark bin devran…
Hükmü pesin kodlanmamis akil fikir his ve hecvesiyle
yol gidecek, gün yasanacak , cocuk dogacak, gece gündüz olacak, gündüz geceyi
kovalayacak ve bir salincakta bin devran…
Dogduktan sonra doymaya, doyduktan sonra kabina
sigmayan mutluluklari dügün bayram etmeye halk ve horanta olmus yaradilisin
bütün topluluklarinda oldugu gibi kuslar kelebekler..
Hersey herseyin icinde, hersey herseye dahil, hersey
herseye yitirip kaybettikce yeniden bulmanin deger kiymetine dur duraksiz ve
bitmek bilmeyen yoksunluk arzusundan talip…
Kuslar yine de cöp cekecek aziksiz katiksiz gün
mesaisinde yolunu ilmini taaa dünya kurulalidan beri bildikleri esirgenmemis
emek zahmet özveri fedakarliklariyla, yüklendikleri dilin ve halin ask deminde,
sevinci tükenmez sevgiyle, her yeni dogumlu müjdeyi kendilerine yakistiran
yurdunu yuvasini yapip kurmak icin kuslar kelebekler; vakti saatiyle yasam
örgüsünde koza kirip kumru kumruya bahcelerde bir salincak bin devran meskenleri
tutmakta.
Seyfi Karaca……..Mart / 23