Monolog Röportaj -Mutluluğa Duyulan Gereksinim mi?
-Sevgili okurlarımız uzun bir aradan sonra monolog röportajda
kaldığımız yerden gönül penceremizi açarak içirişini şiirle duygu ve hislerle
doldurmak için devam edeceğiz. Yine konuğumuz kul Mehmet. Sayın Kul Mehmet hoş
geldiniz. Şiir mutluluğa duyulan bir gereksinimin sonucunda mı yazılandır yoksa
mutluluğun kaybından ötürü mü yazılarak anlatılandır?
-Size ve okuyucularıma selamlar vererek başlayayım. Şiirin
temel amacı zorunluluk desem de, aşkın sahilinde ayrı kalmış şairin yârinden ayrı
kalarak kaybettiği mutluluğu hasret ilinde yazdığı mısralardan ibaret olduğunu
söylemek doğru değildir. Bazen bildiğinin yaşadığının ve yaşanılanın açık seçik
gözle önüne sererek eksik olanı ortaya duygu ve hislerle yazılmasıdır. İnsanda
mevcut olan mutluluk sadece kendisine has olmadığını, herkesin buna ihtiyacının
olduğunu şair mısralarla anlatmasıdır. Paylaşmak kişiye mutluluk yolunun nihai
yol olduğunu anlatan şair, bunu arayarak birlikte bulmanın sancısını çekendir. Bu
bazen kısa bir şiir olur bazen uzun olur ne fark eder ki duygu ve hisleri
olduğu gibi anlatan olması zaten yetiyor şaire. Şair bizimle içine düştüğü
şaşkınlığı mısralara dökendir mutluluğu mısralara eksikliğini duyarak yazmak
kolay değildir, herkes değil de bir çok insan kötülükte birbiriyle yarışırken
arada kalan masumların ıstırabı gözyaşını hissederek onu yazması daha da
ıstırap doludur. Şair görür bu aç gözlü vicdansızları fark eder aşkla hecelerle
sözlerle kelimelerle hareketlerini anlar ki, Bunların derdi halkı
bilgilendirmek bir şeyler vermek hiç değil sömürenler kötü niyetli insanlar
olanları hayranlıkla izlerken, halkın korku ve kaosla kendi dizleri önüne
çökertmeyi istemektedir, bunu olmasına izin vermek için fikrin sancısını
çekerek yazar anlatır, birliktelikle eksik olan mutluluğu ancak birlik
beraberlikle olacağını haykırır mısralarıyla… Üstat Mehmet Akif ne güzel
söylemiş:
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım. “
-Sayın okurlarımız bunu az düşünerek bir ara verelim, ocakta
çayımız demlenmiş az demlenelim çaylar bizden bunu unutmayalım lütfen…
Mehmet Aluç-Kul Mehmet