VURMA GARDİYAN
(Adaletin uğramadığı sahih kader mahkûmlarına...)
Burada sayımlar haylice erken
Tokmağı demire vurma gardiyan
Gönlümde yuva hasreti tüterken
Tekmeyi kemiğe vurma gardiyan
Dışarıya kar yağar, içeriye yâr
Herkeslerin yeri, bekleyeni var
Yitip kaybolurken cılız umutlar
Yumruğu masaya vurma gardiyan
Ağa efendi, tüm vücudu kırdı
Kimi gelen ham kimi de çakırdı
Ağzına yamayıp nahoş lakırdı
Sövüp de yüreğe vurma gardiyan
Daha geçen verdim güvercine yem
Hem kahrım ağır çekiyor hem çilem
Gitgide artarken amansız özlem
Gurbeti canıma vurma gardiyan
Son demlerde işkenceler pek ağır
Şu gaddar vakit cellattan da sağır
Ne duyarsan, hükmümden evvel çağır
Yaftayı boynuma vurma gardiyan
Bazısı kör diyor bazısı topal
Ya bitir işimi ya da beni sal
Gayrı tek adım atma, öylece kal
Ökçeni mermere vurma gardiyan
Ahlar mütemadiyen yankılanır
En masumu, seni sesinden tanır
Ne söylersen düşünmeden inanır
Yalanı garibe vurma gardiyan
Cüssemi ışıksız hazneye sokma
Nefesinden zalimliklerle kokma
Geçmedi boğazımdan iki lokma
Midemin boşluğa vurma gardiyan
Hiç göremez olduk toprağı, kumu
Yorgun candan esirgeme suyumu
Onlar arkamdan eşerken kuyumu
Kazmanı ardıma vurma gardiyan
Bize, düşman böyle kıymaz cephede!
Doldu hissen itaat ede ede
Gel bu celsede adalete he de
Fiskeyi doğruya vurma gardiyan
Zindanın da vardır suçlu, suçsuzu
Zalimlere karşı oldun hep kuzu
Benim alışaverdiğim ak tuzu
Yarama yarama vurma gardiyan
Kiminin düşü tesbihe dizili
Kimi çetindir, çözülmez gizili
Kapat be apansız, acıklı zili
Çıyanı uykuma vurma gardiyan
Şol kader beni mahkumu eyledi
Bilmeyenler atıp tutup söyledi
Yüreğim, içinden ha gayret dedi
Ümide pranga vurma gardiyan
Tıktın beni bir karanlık kodese
Yapıverdin güçlü olan ne dese
Etme diyen vicdanındaki sese
Kamayla, kırbaçla vurma gardiyan
Bazen umarım ki yırtarım ağı
O anda indirir kader şaplağı
Ben yanılıp az sayarken safağı
Gerçeği yüzüme vurma gardiyan
Mahkum da insandır, açık gerçek!
Yalnız özgür değildir, bir ana dek
Açlıktan yalvarırken hücrede tek
Kilidi kapıma vurma gardiyan