Bir günahın kabında, kavrulmuşum nâr ile
Dokunmayın sabaha, umut bağrında gizli
Yandım; dilimde kelam, yaşlarım pınar ile
Başımı yasladığım, sabah çağrında gizli
Gurbete revan oldum, yol aldım gece gündüz
Gâh kıvrıldım yokuşta, gâhı uçsuz yolu düz
Bu yürek kervanında, ne bir selam ne de iz
Koskocaman dünyanın, sırrı kahrında gizli
Vuruldum yol alırken, hem güneşe hem aya
Sırtımda yüklü semer, mesafelerim yaya
Eyvallahım olmadı, bu yalancı dünyaya
Sabret divane gönlüm, şifa ağrında gizli
İçimdeki yangının, sebebini bilemem
Duman olur savrulur, ruhum bende, ölemem
Ayaklarım sürülür, peşin sıra gelemem
Kavruldukça piştiğim, çığlık çığrında gizli
Bak yine sabah oldu, aysız gece ardından
Düşüncem paralandı, duyguların yâdından
Âma oldu yüreğim, nefsimin muradından
Hırsların tuzağında, ahmak, tuğrunda gizli
Boşlayınca varımı, bağımda otlar bitti
Ne hazanlar gördüm ben, hasatları umuttu
Hevesin parlak şavkı, nece gözü kör etti
Peşinde savrulduğun, yanlış doğrunda gizli
Ne menem maharettir, bedeninde yaşamak
Gönlünde yeller eser, çekilir el ve ayak
Sadece nefes midir, ruhla bedene uyak
Tut aldığın nefesi! Canın, böğründe gizli
Ol ve ölün manası, yaşam sağrında gizli