Saffet Ağa yalnız hakkı savunur
Haktan alır nimet, halka dağıtır…
Yalnızca helal yer, onla avunur
Yoksulun yanında, halka ağadır!
Saffet Ağa çıplak gezse ne olur?
Herkes gibi yalnız bedeni yanar…
Yıllarca değişmez yatakta solur,
Dünyadan uzakta hoş sohbet anar!
Eğlenmeyi ister de Saffet Ağa!
Bozkır ortasında oturur bağa,
Bağlama elinde yaslanıp dağa,
Çalar âşık gibi de doyumsuzca…
Neleri görmez ki bak Saffet Ağa
Sabrın yolu ona sınavı olur…
Sevr Mağarası kor, yok Saffet ağa
Ne alsa turfanda manavı olur…
Aşk zemzem, içmezse kalp susuz kalır.
Çöl sıcağında serap, ter ve tuz kalır.
Bahar görmeyene yalnız yaz kalır,
Aşka doymuyorsan der Saffet Ağa!
Meclisine gelin, oturun der kay…
Davul zurna çalsın, çekin der halay.
Âşıklar bağlıdır Saffet Ağa’ya,
Gün tamamlar gibi güneşiyle ay!
Geçiyor ömür hep, gelmiyor geri
Ne kazandın hadsiz boş öteberi…
Saffet Ağa bak gör, bir kemik deri
Ölmeden öldürmüş bu aşkın piri!
Bir şehri diyarın efkârındayım,
Özlem iz bırakır ayın on dördü…
Saffet Ağaya set hep, narındayım
Deyin âşıklar bu suru kim ördü?
Saffet Kuramaz