KENT YİTİĞİ

Gidip de varamamaktan değil;

Varıp da dönüş yollarını kaybetmekten değil;

Dönüp de ;

geride bıraktıklarını görememekten değil;

Kendini bulamamaktan;

Bulduğu beni

 tanıyamamaktan korktu!

Korkmaktan korktu!

Ölümün yansıyan yüzüne bakıyordu.

Bebeğin gözlerindeki

 kendi kederine...

Çaresizliğine bakıyordu.

Avuçlarında büyüttüğü ;

zavallılığa...

Kanında yavaş yavaş filizlenen

 korkaklığa...

Elinden alınan hayata,

 bakıyordu.

Güneşli günler uzaktı, artık

Umut dolu sabahlar, 

raflara kaldırıldı.

Eğlenceli bahar akşamları,

 hiç gelmeyecekti!

Eriyen anıların arasında,

 kayıplara karışıyordu.

Hayelleri; girdabın içinde ,

yok olurken;

Yıkılan düşlerinden ,

uzağa taşınıyordu.

Kentle birlikte yitirdiği;

 kendine bakıyordu!

Defolu ruhunu naftalinleyip

 sandığa kaldırdı.

Öyle, kimsesiz kaldı ki...

Öyle, parçalanmış,

bomboş!!!

Kar taneleri gibi ,

düştüğü boşluktan ,

çığ’a doğru yol aldı.

"Hiç böyle yalnız kalmamıştım",

 derken

Kimi kaybettiğini,

 hiç mi hiç hatırlayamadı!!!

( Kent Yitiği başlıklı yazı Kent yitiği tarafından 9.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.