KABİR AZABI VARMIDIR?

Mukaddime: 

 

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…

 

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…

 

Bundan sonra: 

Mutezile fırkasından olan sapıklar, Yasin Suresi 52. ayeti öne sürerek kabir azabını ve bu konu hakkında varid olan hadisleri inkar ediyorlar!

(1) Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

﴿قَالُوا يَا وَيْلَنَا مَنْ بَعَثَنَا مِنْ مَّرْقَدِنَا هَذَا مَا وَعَدَ الرَّحْمَانُ وَصَدَقَ الْمُرْسَلُونَ﴾

“Dediler ki; Eyvah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı!? İşte Rahman’ın va’dettiği şey budur! Demek ki, Rasuller doğru söylemişler!(Yasin: 36/52)

Onlar, kabir azabını, kendilerine vaad edilmiş olup korkuyla bekledikleri daha büyük bir azap olan cehennem azabına tercih edeceklerdir!

(2) Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

سَنُعَذِّبُهُمْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ يُرَدُّونَ إِلٰى عَذَابٍ عَظِيمٍ

Biz onlara iki defa azap edeceğiz! Sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir!(Tevbe: 9/101)

İşte tehdit edilip durdukları bu büyük azap gelip çatınca, şöyle diyeceklerdir;

“Dediler ki; Eyvah bize, bizi yattığımız yerden kim kaldırdı!? İşte Rahman’ın va’dettiği şey budur! Demek ki, Rasuller doğru söylemişler!(Yasin: 36/52)

Kabir Azabının Kur’an ve Sahih Sünnetten Delilleri!

(3) Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

فَوَقَاهُ اللهُ سَيِّئَاتِ مَا مَكَرُوا وَحَاقَ بِآلِ فِرْعَوْنَ سُٓوءُ الْعَذَابِ النَّارُ يُعْرَضُونَ عَلَيْهَا غُدُوًّا وَعَشِيًّا


وَيَوْمَ تَقُومُ السَّاعَةُ أَدْخِلُٓوا آلَ فِرْعَوْنَ أَشَدَّ الْعَذَابِ

“Bunun üzerine Allah onu, (Musa’yı) onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden korudu ve Firavun’un ailesini, azabın en kötüsü kuşattı! Firavun’un ailesini, sabah ve akşam ateşe sunulurlar! (Yani kabirlerinde azap olunurlar!) Kıyametin koptuğu gün de; Firavun’un ailesini, azabın en şiddetli olanına sokunuz! (denilir!)” (Mü’min: 40/45, 46)

(4) Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Kabir azabının çoğu idrar sebebiyledir!” (Ahmed bin Hanbel Müsned 2/326, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 1213)

(5) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Herhangi biriniz son teşehhüdü bitirdiği zaman dört şeyden:

1) Cehennem azabından,

2) Kabir azabından,

3) Hayat ve ölümün fitnelerinden ve

4) Deccal’in şerrinden, Allah’a sığınsın!”

(Müslim 588/130, Nesei 1309, Albânî İrvau’l-Ğalil Fi Tahrici Ehadisi Menari’s-Sebil 350)

(6) Ebu Hureyre (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Allah’ın Nebisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle dua ediyordu:

اللَّهُـمَّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، وَعَذَابِ النَّارِ، وَمِنْ فِتْنَةِ الْمَحْيَا، وَالْمَمَاتِ، وَشَرِّ الْمَسِيحِ

 الدَّجَّالِ

Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, ben kabir azabından Sana sığınırım! Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, ben ateşin azabından da Sana sığınırım! Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, ben hayatın, ölümün ve Mesihi Deccal’in fitnesinden de Sana sığınırım!" (Müslim 588/131, Buhari 1300, Ebu Avane 2/235, Ebu Davud 983, Nesei 1309, Darimi 1/310, İbni Mace 909, Beyhaki 2/154, İbni Huzeyme 721, İbni Hibban 1019, Ahmed bin Hanbel Müsned 7242)

(7) Bera bin Azib (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Ensardan bir adamın cenazesinin peşinden, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte kabre kadar gittik. Henüz daha kabri açılmamıştı. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de kıbleye doğru oturdu, biz de Onun etrafında oturduk. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in elinde yere vurduğu bir değnek vardı. Bir göğe, bir yere bakmaya başladı. Gözlerini üç defa kaldırıp indirdi sonra iki ya da üç defa şöyle buyurdu:

Kabir azabından Allah’a sığınınız! Kabir azabından Allah’a sığınınız! Kabir azabından Allah’a sığınınız!

Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) üç defa da şöyle buyurdu:

Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, ben kabir azabından Sana sığınırım! Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, ben kabir azabından Sana sığınırım! Ey Allah’ım! Şüphesiz ki, ben kabir azabından Sana sığınırım!” (Buhari 1/243, 3/1260, 1294, Müslim 905/11, 2870/70, Malik Muvatta 1/188, 189, İbni Hibban 3120, Ebu Davud 4753, Terğib ve Terhib 7/67, 77, Nesei 2059, 2075, İbni Mace 4269, 4271, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/287, 288, No: 17803, 18559 18733, 18815, Hâkim 1/37, 40, Tayalisi 753, Acurri eş-Şeria 367, 370, Albânî Ahkamu’l-Cenaiz 199, Albânî Sahîhu’l-Cami’ 1676)

(8Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Tebareke (yani Mülk) Suresi kabir azabına engeldir!”  (Albânî Sahihu’l-Cami’’ 3643)

(9Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) iki kabre uğradı ve şöyle buyurdu:

“Şüphesiz ki, bunlar azap olunuyorlar! Ama bununla beraber büyük bir günahtan dolayı azap olunmuyorlar! Onlardan biri koğuculuk/gıybet yapar, diğeri ise bevlinden/sidiğinden sakınmazdı!” 

Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) yaş bir hurma fidanı istedi. Buna müteakiben çubuğu ikiye bölerek bir parçasını birinin diğer parçasını da diğerinin üzerine dikti. Sonra Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Bunlar kurumadığı sürece (kabirde) azapları hafifletilir.” (İbnu’l-Carud 130, Buhari 346, Müslim 292/111, Ebu Davud 20, Nesei 31, Tirmizi 70, Darimi 1/188, İbni Mace 347, İbni Ebi Şeybe 1/252, İbni Hibban 3128, Begavi Mesabih 230, Ahmed bin Hanbel Müsned 1/225)

(10Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Eğer ölülerinizi gömmekten kaçınmayacağınızdan emin olsam, Allah’kabir azabını size duyurması için dua ederdim!” (Müslim 2868/68, İbni Hibban 3/281, Nesei 4/102, İbni Ebi Şeybe 3/50, Ahmed bin Hanbel Müsned 3/103, 11, 153)

(11Avf bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bir cenaze üzerine namaz kıldırdı. Onun duasından şunları ezberledim şöyle buyurdu:


اللَّهُمَّ اغْفِرْ لَهُ، وَارْحَمْهُ، وَعَافِهِ، وَاعْفُ عَنْهُ، وَأَكْرِمْ نُزُلَهُ، وَوَسِّعْ مُدْخَلَهُ، وَاغْسِلْهُ بِالْمَآءِ،


وَالثَّلْجِ، وَالْبَرَدِ، وَنَقِّهِ مِنَ الْخَطَايَا كَمَا نَقَّيْتَ الثَّوْبَ الْاَبْيَضَ مِنَ الدَّنَسِ، وَأَبْدِلْهُ دَارًا خَيْرًا مِنْ


دَارِهِ، وَأَهْلاً خَيْرًا مِنْ أَهْلِهِ، وَزَوْجًا خَيْرًا مِنْ زَوْجِهِ، وَأَدْخِلْهُ الْجَنَّةَ، وَأَعِذْهُ مِنْ عَذَابِ الْقَبْرِ، وَمِنْ


عَذَابِ النَّارِ

“Ey Allah’ım! Ona mağfiret et. Ona merhamet et. Ona afiyet ver ve onu affet! Onun konaklayacağı yeri şerefli kıl, gireceği yeri genişlet, su, kar ve dolu ile onu yıka, onu günahlardan beyaz elbise kirlisinden ayrıldığı gibi ayır! Ona şimdiki yurdundan daha hayırlı bir yurt, ailesinden daha hayırlı bir aile, zevcesinden daha hayırlı bir eş ver! Onu cennete girdir ve onu kabir azabından ve cehennem ateşinin azabından koru!”

Avf bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

“Bu duayı işitince keşke bu ölünün yerinde ben olsaydım diye temenni ettim.”

(Müslim 963/85, Nesei 62, Tirmizi 1025, İbni Mace 1500, İbnu’l-Carud 538, Beyhaki 4/40, Tayalisi 999, Begavi 1395, Tabarani Mucemu’l-Kebir 18/76, İbni Hibban 3075, İbni Ebi Şeybe 3/176, Ahmed bin Hanbel Müsned 6/2328, Albânî Ahkâmu’l-Cenâiz 157)

(12Zeyd bin Erkam (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Ben sizlere başkasından değil ancak Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in söylediği gibi söylüyorum!

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle derdi:

اللَّهُمَّ إِنِّى أَعُوذُ بِكَ مِنَ الْعَجْزِ، وَالْكَسَلِ، وَالْجُبْنِ، وَالْبُخْلِ، وَالْهَرَمِ، وَعَذَابِ الْقَبْرِ

“Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, cimrilikten, yaşlılıktan ve kabir azabından Sana sığınırım! (Müslim 2722/73, Buhari 14/6312)

(13El-Mikdam bin Ma’di Yekribe (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

Şehidin Allah’ın yanında altı tane özelliği vardır:

1) Kanının ilk damlası ile birlikte ona mağfiret edilir.

2) Cennetteki yeri ona gösterilir.

3) Kabir azabından korunur.

4) En büyük korkudan yana emin olur.

5) Onun başına vakar tacı giydirilir ki, o tacın bir yakutu, dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden daha hayırlıdır! Hurilerden yetmiş iki kız ile evlendirilir.

6) Akrabalarından yetmiş kişi hakkında şefaatçi yapılır.

(Tirmizi 1712, İbni Mace 2799, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/131 No: 16730)

(14El-Mikdam bin Ma’di Yekribe (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’i işittim şöyle buyuruyordu:

Muhakkak ki, şehid için Allah’ın katında dokuz haslet vardır.

1) Allah, şehidin ilk dökülen kanında günahlarını bağışlar.

2) Cennetteki yeri kendisine gösterilir.

3) İman süsleriyle süslenir.

4) Kabir azabından korunur.

5) Hurilerle evlendirilir.

6) Büyük korkudan emin olur.

7) Başına vakar tacı konulur. Hepsi de dünya ve içindekilerden üstün olan yakuttandır.

8) Hurilerden yetmiş iki zevce ile evlendirilir.

9) Akrabalarından da yetmiş kişiye şefaat eder.

(Abdurrezzak 5/265, Said bin Mansur 2562, Ahmed bin Hanbel Müsned 4/131, Taberani 20/266, Taberani Müsnedu’s-Samiyyin 1120, İbni Ebi Asım el-Cihad 204, İbni Asakir Tarih 16/191)

Hâtime:

 

Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.


Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır. 

O her şeyin en iyisini bilendir, 

Muvahhid Kullara  Selâm Olsun.


Polat Akyol.


KAYNAK :

TEVHİD AKİDESİ

 

( Kabir Azabı Varmıdır? başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 21.02.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.