1
KARLA KARIŞIK YAĞMUR
İnceden bir sızı yayılıyor,
Yüreğimin derinlerine.
Korkumu anlıyor musun?
Sanırım yağmur yağacak(!)
Geçecekse gece yağmurlu
Bellidir şarkıların ritmi:
Serimli ,düğümlü
hikayelerin
Çözümsüzlükleri…
Aşk öyle bir bilmece ki;
Yanıt belli ama belirsiz...
Sahiden aradığın yanıtlarda mı gizli, sevdan?
Ne acı değil mi?
Soruların ve yanıtların düğüm oluşu.
Yüreğimi unutmuşum bir yerde
Yollara düşerim; aramak için
İki bilinmeyenli bir denklemin
A ve B noktalara uzaklığının
Kavuşamayacak kavşağındayım.
Düşüncelerim uykudayken,
Hislerim bir artar bir azalır.
Yükseklikler döndürse de başımı
kırıklıklarla doludur :hayeller ve gerçekler
Aşk öyle bir yolculuk ki;
Benzemiyor hikayeler birbirine.
Deli zamanlarını unutmuş yüreğim.
Kapalı kapılar ardında;
Karanlıkta güneş saatinin bozuk katranının yelkovanı
Ayaklarım; gider gider döner.
Bileklerimden kırılmıştır ,vazgeçtiklerim
Aşkı nasıl kutsadıysak;
Ayarlı nefes alışlarımızla...
Yüreğim; bir yabancının avuçlarında!
Ne gariptir;
Yanında bile oturmadığımın
Yüreğimde oturması…
Hangi ara açık kaldı yüreğimin penceresi?
Doldu kışın ortasında karla karışık yağmurla
Aşina değilim huzurun istilasına
Eşsiz serinliğine…
Başka da olsa dili
Alışkanlıkları bambaşka
Doğsa da başka diyarların toprağında
Söz dinletemezsin kar’a
Durmadan yağar ,yüreğinin kuytularına.
Üşür içimdeki çocuksu korkular
Yavaş yavaş düşerim; buzla kaplı dibi görünmeyen kuyulara.
Ölüm gibi yaşam sarar bedenimi!
Aniden yakalar bir el!
Titreyen yalnızlığımı.
Acılarımla yoğurur, omzumdaki yüklerimi,
Sözlerinin şafağında açılır gözlerim.
Karla karışık yağmur vurur pencerelere
Bakar dururum akıp giden yaşama
Anlar mıyım niçin ,
Yaşam durmaz?
Rüzgarla kıvrılan ağaçlar
Terk edilmiş gibi duran arabalar
Ruhumu hazırlar, yolculuğa
Yol başındaki yabancılara...
Güç verir dinlendiğim duraklar.
Çok eskiden tanımak istediğim yürek,
Yüreklendirir yüreğimi;
Bekler beni kentin tarihi sokakları,
Dökülür saçaklardan karla karışık yağmur.
Aşk öyle bir yağmurdur ki;
Göz kapaklarıma yağar.
İliklerime kadar ıslanırım da
Titreyen sokak kedisi gibi
Bilmem üşümeyi.
Karla karışık yağmurlu bir kış günü ortasında
İlk yaz günü gibi heyecan uyandıran;
Sabahın güneşi kimdir dünyamda?
Aydınlığı hatırlatan,
göz bebeklerimde; mutluluk ne renktir?
Tanımadığım bir yürek atışı!
Umulmadık bir özlem!
Eski evlerde saklı hatıraların çiçekleri
Koşuşturan insanlarda gizli:
Yağmurdan kaçışın,
ıslanışın resmi.
Hışım gibi yağan karla karışık yağmur tanecikleri...
Ezgilerini duymadığım mırıldandığım şarkılar...
Sokaklar mı gözlerim mi daha ıslak?
Buğulanmış camlardan siliniyor,
Hayellerim
Gerçeklerin silecekleriyle...
Aşk nasıl bir meraktır ki;
İmkansızlıklar hakimdir.
Yağıyor karla karışık yağmur
Yıldırımlar eşliğinde,
Soru ve yanıtların üstüne,
Hiç yer etmemecesine…