“Benlik” İnsanı kendisi yapan özellik, kişinin öz varlığı,
kendi, kişiliği desek te önemli olan benlikteki “enlik” bu enlik parametresi
sadece kendisini kaplıyorsa kendisini insan yapmaz sadece yürüyen duygusuz
varlık yapar. ”Enlik” kapasitesi toplumu mahallesini sokağını kapsıyorsa insan
yapar bu güzellik hayatına hayatımıza sevecenlik katar.
“Düzen” belli yasa, kural, ilke ya da yönteme göre
oluşturulmuş, kurulmuş olan durum olarak bilinse
de içinde “üzen” yöntemler her daim var olursa bu düzen değil “üzen” olur. Kişinin
mutluluğundan ziyade toplumun mutluluğunu esas almıyorsa bu “üzen “ olur. Üzen
üzdüğünü karşıda olurken süzen, üzgünde üzeni eder bir gün bu âlemde sürgün
eden.
“Hakikat” Bir işin doğrusu gerçek olarak bilinir. Bunu
bilmek için ki birkaç kat çıkılır, bu dürüstlük, vicdan, merhamet vb. gibi kat
çıkılır zirveye yerleşilir. Bu kat mülkiyet namına kendisine ait değil topluma
aittir bu hakikatle çıkılan her katta Âlemlerin Rabbine aittir ve ona varılır. Hakikat
katları parıltılarla kaplanımmış döşenmiştir, her kata çıktıkça bu parıltılar
insanı kaplar, sözleri bakışları parıltı içinde parıldar. Parıltısı olmayan
yani hakikat olmayan yalan sözleri kaplayarak hakikatin sözleriyle değiştirerek
parıltısıyla parıldatır.
Mehmet Aluç