1
Zamansal Rakamsal Açıdan Çapı Belli Olmayan... 2
Osman
yanık karamsar anlamsal açıdan bir anlam taşımayan
gözleriyle etrafına bakarken, masa başkanı ya da kurul üyeleri beklentilerine
cevap vermeyecek olmasının endişesini derinden hissederken, yanmadan önceki
anları hatırlamaya ya da hatırlamamaya çalışan Osman Yanık, bir şeyler anlatmak
için pek istekli hatta cebinde çalışmadan duran köstekli saatin kırılmış
camları karnına batarken bu derin acının eminim ki sancısı içinde kıvranırken
kimseye belli etmiyordu! Belki kökeni belli olan yangının yeniden alevlenerek
yakmasın istemiyordu ki öylesine belirsiz bakışlarla gözlerini bir noktaya
hatta noktaya da değil boşluğa dikmiş boş boş bakıyordu. Bir şeyler yapması
gerekiyordu kurul üyelerinin Başkan.
-Arkadaşlar
bize mağdurdan bir ekmek parası çıkmayacak, biz kendi çabamızla aramalarımızla
bir şeyler bulmak zorundayız. Bu saatten sonra bu işi fiyasko ile
sonuçlandırmak bize yakışmaz, sansasyonel bir görsel basınında buna koşarak
geleceği bir sonuçla sonuçlandırarak, kapatmalıyız ki, kazanmak adına bize bir
kazanç kapısı açsın. Öncelikle yangını kimin yaktığından önce nasıl yakılmış
gönlünde onu bulmalıyız.
Bu amaçla yola çıkmayı göze alan Kurul üyeleri, yatmanın beklentilerine bir şey katmayacağı inancıyla, gönül yaylasının yanmış tarlasında yanık kokularının kokusunu içlerine çeke çeke dört bir yana dağıldılar. Beklentileri bir beklenti şeklinde onlara pozitif anlamda bir amaca bir satışa doğru götürmesini içlerinde dua ile dilerlerken, alış yönündeki dört bir köşeye hücum edercesine değil yavaş adımlarla yerleri gözlemleyerek bir ipucu bulmanın heyecanıyla ilk adımlarını attılar. Bazen ilk adım sonuca da, sonuçsuzluğa da götürebiliyordu! A Pozitif yönde bir sonucun karşılarına çıkması için büyük çoğunluğu başarılı olarak masa da söz sahibi olmalarının kapısını açması için içlerinde bildikleri her duayı sessizce okuyarak yollarına devem ediyorlardı. Karamsarlığı akıllarında atarak, başarı adına anlamsal yönde geri dönüşler için ilerlemeye devam ettiler.
Aslında
farklı yönde yürümeleri gönül tarlasında yol alırken bir süre sonra herkes bir
diğerinin geçtiği noktayı da tekrardan gözden geçireceği için başarı adına umut
doluydular. Arada bir ayrışma olmadan kaynaşmak bir değerleri ortaya çıkarmak
araştırmak adına çok önemliydi, başkan bu yönde çok umutlu aynı zamanda,
ortalığı karıştırmadan dışarıdan müdahale edilmesine fırsat verilmeden
sonuçlanmasını herkesten çok istiyordu, çünkü masanın ya da kurulun başkanıydı
ve bunu bir ömür boyu taşımak gerektiğinde sahaya gitmeden, emirler vererek
çalışanları göreve göndererek kendisi rahatlıkla masa başında çalışarak,
kendini bedenen yormadan devam ettirmesi adına önemliydi, kendine bu yönde söz
vermiş gerçekleştirmek arzusu ile doluydu.
Mehmet Aluç