Kırgın Yaşanmamışlıklar
Huzur bize kızgın
Huzuru yaşayarak yaşatamadığımız
için
Açan çiçekler solgun
Koklayamadığımız için ezdiğimiz
için
Duygu ve hisler parçalanmış
Bir araya getirerek toplumun
huzurunda
Meydanlara seremediğimiz
sakladığımız için
Umudun kirletilmiş penceresinde ki birikmiş
Tozları silemediğimizden dolayı
Umutlarda bize kırgın dargın
Sırlar bize kırgın sakladığımız
Ya da arayarak bulamadığımızdan
dolayı
Bir kurtuluş reçetesi yazamadığımız
için
Reçeteler küskün
Aşk hanesindeyiz derken
Aşkı yaşarken yaşatamadığımız için
bize küskün
Bunca yaşanmamışlıklar varken
Buna yaşamak nasıl denir
bilemiyorum
Gök kubbe başımıza düşerken
Gözlerde yaşlar süzülürken damla
damla oluk oluk
Gönül kalesinde yalnızlıkla
kalmışken
Şenliği nasıl kurabiliriz ki tek
başına
Taştan ibaret gönül olmaz ki
kayadır o
Vurdukça parçalanır darmadağınık
kalır
Bu yaşanılan neydi
Yaşanmamışlıklar var iken
Düşenler neydi bir bir
Sızarak damarda oluk oluk akıtılan
neydi
Feryatlar nidalar sancılar bir
melodi bir türkü değildi ki
Tarumar olmuş her yer bu dünya
değildi ki
Muhabbetten ayrı kalmak neydi
Yanan ateşleri soğutmayan neydi
kimdi
Yakan bakan seyir eden kimdi
Tanıyamadım
Kelamları kelamsız kifayetsiz eden
kimdi
Nefesin içine zehri katan kimdi
Tanıyamadım
Tedavi merkezi neredeydi
Kaybolmuş
Kaybeden kimdi
Tanıyamadım
İşte yaşanmamışlıklar
Ve işte tanıyamadıklarım
Hüzne çalsam yüzümü hüzün dosttur
kaçar bu gönülle
Güle varsam koklamak için korkar
solar kalır
Elimi arşa değil Rabbime kaldırsam
Rabbim seni yarattım ne beklersin
derse
Ne derim
Korktum
Suçluyum biliyorum
Adım attırmayan yalnızlık beni de
kaybetti
Hangi köşedeyim
Hangi döşekteyim böylesine sancılar
içinde
Gülüşten bahçeleri nerede
Neden kokusunu alamıyorum
Ben neredeyim?
Rabbim biliyor
Ben kırgın gönüllerleyim
Kırgın olsam da
Mehmet Aluç