Bağışlanması gereken bir şiirin minvalinde satırların kaynadığı ön sözün hıçkırığında saklı o tesellinin peşindeyim.

 

Şiir olmaya meylettiğim sekiz yıllık mazim çünkü ben sadece sekiz yaşındayım şiir yazmaya meylettiğim bir dokunuşta içimdeki alfabenin gün olup de yetmediğini görmek ne ki? Hele ki bir ömür yetemediğim evren ve yetinsem de sahip olduklarımla asla sahip çıkmama izin verilmeyen bir dürtüye ket vurulduğu gizli saklı nihayetinde kendime d/okunmak adına yüreğime ilişen sözcükleri de pay ettiğim nice insan ve işte eşkâlim iken şiir…

 

 

 


 

Y/andığım kadar yakmadım umarım

Yansıyan değildi üstelik sözcükler

Yaslandığım, yasadığım, yaşadığım o minval:

Körüklü alfabe

Sözcüklerin tıklım tıklım olduğu bir seferberlik ç/ağrısı

Gıyabında aşkın da sallandırıldığı

O darağacı.

Oysaki kitaplarımı koymuştum bir ömür

İdam sehpası bellediğim her hazin rüzgâra

Serilip de, seyrüseferi bahtın

Güzergâhında saklı kimi zaman kehanet

En çok da kendime ettiğim ihanet

Elbet olmalı sulh nedeni

Ne zamanki kendimle kapışıp kendimi

Kucaklama arzusu

Sevebildiğimden çok öte bir sefalet.

 

İçine gizlendiğim biri ritim bozukluğu olsa olsa

Aşkın kuru nidalarında

Sökün eden gözyaşı

Ne ılık ne sıradan bir esinti

Hürmet ettiğim binlerce yenilgi

Telaffuz edemediğim sefil bir günce

Yaprakları sararmış ve yırtık

Binlerce hecede asılı sırlarım ve gün ışığı

Teselli bulduğum her insan ve yürek

Kapışan rahmetin indinde

Hidayet ocağı el uzattığım bir rüzgâr ki

Sinip de içime b/ağrıma basan bir yel

Körü körüne sevmedim de hani bunca insanı.

 

Bunca zaman da azığa aldığım gönlüm ve rotam

Düşkünlüğüm Rabbime ve aşka olmasa bir rivayet.

Gün yüzlü bir şiir döşedim matemin közüne

Bir de ırmağın sürüklediği sedeften bir rahle

Taşan yüreğin inzivaya çekildiği

Varlığa ve mutluluğa ket vuran nice eziyet

Allah rızası için sevmekti oysaki tek gerçek.

 

Yürek, rota ve yangın

Merkezi kaç şiddetinde bir deprem de

Yok muydu sağ kalan ertesinde?

Bir hırkam bir kalemim

Biraz isli bir mizansen eşlik eden

Küllerimde saklı binlerce yergi ve acı

Kös kös yürüdüğüm değildi elbet

Sahip olduğum metanet

Bazen kör döğüşü bazense kör nokta

Gözlerimin buluştuğu nidalar sessiz

Yüreğin daraldığı yollar çıkmaz

Hamt etmenin ötesinde sabrı katık eden bir bedevi.

 

Aşkın hünkârı bunca edimde saklı merhameti

Allah rızası için korumak kollamak

Elbet başım gözüm üstüne.

Radarımda takılı bir kalp gözü

Aşkla evrildiğim her köşe başı

Yâd ettiğim yarenlik eden bir derviş madem kalem

Yüreğin de asası olsun hani matem.

 

Zaaflarımla kurşunlandım

Doğrularımla vardım nihayete

Eşiğinde ömrün kala kaldığım ansızın;

Serildiğim o zemin ki katıksız yüreğim ve nazım

Eşlik eder yolculuğuma

Allah dostu bildiğim her seferide

Niyazlarımı eksik etmem acıların eşliğinde

Açamadığım hiçbir pencere de yok yürek genişliğinde

Azat edilsem ne olur edilmesem ne?

 

Bandığım kalbimde dillenir bunca duygu

Azığım da sancağım da varsın ölümüm de

Aşkın elinden ve âşık bellediğim,

Hüzün telimden

Sarıldığım yâre sunduğum bunca söz

Yoluna serdiğim kimi zaman dikenli bir bahçe

Özrümle sadığım aşka

Özümde saklı tuttuğum meşakkatli bir sancak ki

Ölümüne özlediğim kimi zaman

Dinecektir elbet bu sancılı varlık

Ne zamanki yolum düşse yârin kalbine.

Saklıyım, sadık ve sefil

Aşka duyduğum hürmet ömürlük

Yalnızlık ne ki boca ettiğim

Ölüm ne ki özlemin dinmediği…


( Özrüm Ve Özüm... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.06.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu