1
Mücahit,nemli duvarları olan apartman merdivenlerini
çıkarken düşünüyordu.İstediğim yerde miyim,istediğim kişilerle birlikte
miyim,istediğim hayatı mı yaşıyorum?Bu soruları düşünürken bir yandan da istemeye
istemeye merdivenleri çıkıyordu.Bu soruların oluşmasının sebebi okuduğu
bölümdeki kolsuz T-shirt,başında yazma,ayağında converse,burnunda piercing,ince
bedenli Ezgi ile karşılaşmasından kaynaklanıyordu.Etkilenmişti bir kere.Farklı
olan dikkat çeker ne de olsa.Ama bu farklıydı.Onu daha çok görmek
istiyordu.Onunla daha çok konuşmak istiyordu.Onun gülüşünün sebebi olmak
istiyordu.
Son basamağa geldi.Daha kapıyı çalmadan kapı
içerden açıldı.Açılmasıyla da yoğun bir sigara dumanı girdabı oluştu.Duman
durulduktan sonra içeri girdi Mücahit.Bir duvarda Alparslan Türkeş,Devlet
Bahçeli resimleri asılıydı.Resimlerin üstünde de Tanrı Dağı kadar Türk,Hira
Dağı kadar Müslüman yazıyordu.Bir duvarda da Ziya Gökalp kitaplarının olduğu
bir raf vardı.Ön cephede isen çay içen siyah tespihli,tuğralı yüzüklü ve hilal
bıyıklı gençler vardı.
-Selamın aleyküm dedi Mücahit boynu eğik yere bakarak cılız
bir sesle.
-Aleyküm selam dedi gençler aynı cılız ses tonuyla.Daha gür
çıksaydı bu şaşılacak bir durum olurdu çünkü evrenin fizik kurallarından biri
olan etki tepki yasası tam da bu şekilde işler.Birileri durumun farkına varmış
olsaydı durum değişirdi ama kimse Mücahit’teki durumun farkına varmadı.
-Reis uygunsan bir konuda konuşabilir miyiz?
-Konuş yiğidim seni dinliyoruz.
Yutkundu Mücahit,nasıl söze gireceğini bilemiyordu.Üstelik
bütün gözler üzerindeydi.Heyecan da yapmıştı.Derinden soluyordu.Hazırlığını
ayna karşısında prova olarak yapmıştı halbuki.Birden ne olacaksa olsun diye
düşündü ve bir anda:
-Reis ben bir daha ocağa gelmek istemiyorum.
Neden diye sormadı kimse.Tesbihler sallanmaya başladı.Çay
bardakları daha sıkı tutuluyordu artık.Reis oturduğu yerden kalktı.
-Hep o bölümdeki gomunistler giriyor de mi aklına?
-Yok Reis alakası yok.
-Tamam git ama bir daha gelme,burası döneklerin mekanı
olmadı,olmaz.
Neden diye sormamıştı Reis.Onun için
bir cevap hazırlamamıştı çünkü.Sanki kovalayan var gibi hızlı adımlarla kapıya
yöneldi.Çıktığında s.çmış gibi rahatlamıştı.Artık sevdiği kızın gözüne itici
görünmemek için bir nedeni yoktu kendince.Parmağındaki yüzüğe baktı.Osmanlı
tuğrasının yerinde nişan alyansı olacağı günü hayal etti.Bir kimlikten çıkıp
başka bir kimliğe bürünmek için yüzük yeterli sanıyordu.Çıkardı yüzüğünü,yere
çarptı.
Aşk bir ülkücünün hayata
itirazıydı.