Sen hiç gözlerime bakmadın ki! Gözlerimin kahvesinde
fal bakmadın ki hiç! Çıkmadım falında bile sana. Hatırına dahi gelmedim. Sende
neyim bunu bilmiyorum. İçim oyuktur ney misali. Sesim yanıktır bundan dolayı. Şikâyetim
var senden taraf.
Senden ötesi araf!
Senden berisi bertaraf…
Sözlerimi üzerine hiç almadın ki! Sözlerimin
ahengiyle yüreğini uçurmadın ki! Kime yazılır böylesine kalbi sözler. Söyle
Allah için kim seni böylesine özler? Kim böyle güzel gözler? Uzatsam kelimeler
kifayetsiz kaldığı için acze düşecek. Cümleler, sana olan hitabın asaletinin
önünde ara söze döner.
Öylesine bir gelişin var ki!
Gidişin kadar azametli…
Bir de o her şeyi iyileştiren gülüşün.
Eksik olmasın dudağının kıvrımında, gözlerinin
içinde, avucunun ortasında.
Sen beni hiç sevmedin ki! Şahidim buna. Sevseydin
beni gördüğünde sebepsiz bir şekilde gülümserdin. Espri yapardın durduk yerde.
Alakası olmayan konulardan bahsederdin. Ciddi bir tavır takınır ama içten içe
de erirdin. Hislerine zarar gelmesin diye de içinde tutardın her şeyi. Bense
bir damlacık da olsa nasiplenmek isterdim o hislerden. Bir kelimecik de olsa.
Bir nefesçik. Bir darağaçlık...
Kelime dağarcığımda senden başka sözcük yok.
Mutlu günüm çok azdır bu yaşıma değin. İçten
güldüğüm nadirdir. Huzurlu olduğum gün sayısı yok denecek kadardır. Nasıl da
yavan bir yaşama düştüm sensiz. Ne de kurak bir mevsimine denk geldim senin.
Bana bakıp da bahtiyar sanma! Canı yakıp da kurulma öyle ayaklarını üst üste
atıp…
Her yanımda hüzün akıyor. Zehirli sarmaşıklar
büyüyor içimde, azgın otlar sarıyor canımı. Dikenleri kalbimde uzuyor güller. Hani
güldüğüm günler! Nerede kendimi mesut sandığım geceler? Yokluğun her gece neler
neler heceler? Siz ey her yanı dedikoduyla sıvanmış, kalbi örtülmüş, aklı
divaneliğe yelken açmış ve serkeş bir ruhla sermest olmuş kendine bile yabancı
olan! Kaç mevsim kaldı bahara?
Bir ah çeksem gözyaşım sele döner. Kalp dağım
yıkılır. Aklım çekilir başımdan ne kalır geriye bu yaşımdan? Bir avuç kahır… Kalbim
tam takır kuru bakır… Bir yudum zehir…
Yangın yangın üzerine gelmek istiyorum ve şerare
şerare yakmak istiyorum seni. Lavdan daha beter yüreğimdekiler. Bir salıversem
cehennem nedir görecek ve öğreneceksin. Ateş yağmurunda şemsiyesiz kalırsın.
Gök yanar mı diye soruyorum sana. Çöl yeşerir mi, dağ düz olur mu ve okyanus
kurur mu? Ve bu kalp seni unutur mu? İmkânsız şeylerin talepkârıyım mesela
kalbinin yahut aklının…
Nasıl da sevmişim seni lakin hep yanmışım. Kavrulmuşum,
savrulmuşum, devrilmişim. Dalga dalga sana çarpmak ve sende boğulmak istiyorum.
Kurtarma beni. Yardımıma koşma. Ipıslağım.
Dert ile yoğrulmuşum 24 saat. Terk ile sınanmışım. Tek
kalmışım.
Sen beni mutlu mu bilirsin?
Mayamıza hüzün katılmış. Hüznümüz olgunlaşsın diye
ayrılığa sürülmüşüz. Ayrılığımız keskinleşsin diye de yaramıza tuz basmışız.
Feryadım bu yüzden çoktur. Taze yarama iri tuzlar dökmüşüm. Canımı acıtmışım,
jiletli sözlerim var yüreğime çizikler attığım… Tenime nakşettiğim iri damlalı
gözyaşlarım var. Aşk derdiyle öylesine hemhal olmuşum ki kalbe giden damarları
patlatmışım.
Oluk oluk kan diye sen akmışım. Sokağında boylu boyunca uzanmışım. Bu
yüzdendir sokağında açan güllerin kan kırmızısı oluşu.
Yüreğim mahpustur aşkına. Bir nefeslik canım dahi
kalsa onu da senin uğruna feda ederim.
Candan vazgeçerim mevzu sen olunca. Sahi söyle bana, kim böylesine
candan sever ki? Kendine âşık olurdun
inan bir baksaydın gözlerime. Sözlerime dikkat kesilseydin inan nasıl bir şiir
olduğunu bilirdin kalemimde. Ama sen beni hiç özlemedin ki! Emanet gibi kaldı
yazdığım her satır, döktüğüm her dize. Nasibi olan gönle isabet etmedi hiç. Katresi
dahi düşmedi. Ne kadar bahtsızım. Gönülden yana ne de tahtsızım.
Gözümün el bebeği gül bebeği, ömrümün direği, kalp
saksımın en güzel çiçeği… Sanadır bu satırlarım, okuyup olmadığın her anı
yaşarım. Haraptır canım. Bitaptır.
Bir insan bu kadar mı yer kaplar bir kalpte ve bu
kadar mı boşluk bırakır gidişiyle. Göğüs kafesim bomboştur. Kalbim sökülmüştür.
Gözüm yaşı kurumuştur. Nutkum tutulmuştur. Hani haykırmak istersin de sesin
çıkmaz ya. Hani son bir bakış atarsın ya o geldi mi diye… Hani daha yazmak
istersin ama yazamazsın ya.