Titresin
şen-şakrak dudağın şimdi;
Yaşlara
bulansın yanağın şimdi;
Yıkılsın
başına konağın şimdi;
Hoşçakal
ey kara’m benden bu kadar…
Artık
söyleyecek sözüm kalmadı;
Hiçbir
sokağında gözüm kalmadı;
Seni
de sevmeye yüzüm kalmadı;
Hoşcakal
Ankara’m benden bu kadar…
Dolmuş
sayfalarda keder-gam dolu;
Vuslat
penceremde kırık cam dolu;
Yorgun
kalemimde katliam dolu;
Hoşçakal
can yara’m benden bu kadar…
Sanma
yine içtim yine sarhoşum;
İçimi
dağlarken bitmeyen hışım;
Sevda
biletsizim, ey başıboşum;
Hoşçakal
fukara’m benden bu kadar…
Hücum
borusunu çalar kederim;
Hasret
kırığıdır inan her yerim;
Bu
benim tuvalim benim eserim;
Hoşçakal
kapkara’m benden bu kadar…
Vaadler
mazeret, teselli yalan;
Hayat
yollarında bitmeyen talan;
Üç-beş
şarkı sözü dilimde kalan;
Hoşçakal
Agora’m benden bu kadar…
Ayrılık-gayrılık
olduysa eğer;
Derdimiz
dermansız kaldıysa eğer;
Çile
senedimiz dolduysa eğer;
Hoşçakal
sümeyra’m benden bu kadar…
Çehresi
kainat mihrimah yüzlüm;
Tarifsiz
Kalecik Karası gözlüm;
Ecel
nikahıyla ölüme sözlüm;
Hoşçakal
son mısra’m benden bu kadar…
Ali
ALTINLI – 23.10.2018
Saat:
23:15