Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 30.06.2018
Okunma Sayısı : 1549
Yorum Sayısı : 0

SABİKȖN-EL EVVELÎN VE SABİKȖNEL AHİRÎN…

1-    Sahabe: Peygamber Efendimize tabi olanlar,

2-    Sabikûn-el evvelîn: Sahabe ve sahabeye tabi olan tabiîn

3-    Sabikûn-el ahirin: Peygamber Efendimizin “kardeşlerimi özledim” dediği 7 safha 4 teslimi yaşayan, Mehdi aleyhisselam’a tabi olanlar. Sahabe ve tabiîn çoktular ama sabikûnel ahirin az olacaktır.

Allah her haberi belli bir zaman dilimi içinde verir;

6/EN'ÂM-67: Likulli nebein mustekar(mustekarrun), ve sevfe ta’lemûn(ta’lemûne).
Her haber için kararlaştırılmış bir zaman vardır. Ve yakında bileceksiniz.

     Allahütealâ burada, Kur'an’ı Kerim'in birtakım haberler taşıdığını, bu haberlerin zamanı geldikçe bir, bir gerçekleştirileceğini söylüyor. Kur'an’ı Kerim sabikûn-el evvelînden bahseder.

9/TEVBE-100: Ves sâbikûnel evvelûne minel muhâcirîne vel ensâri vellezînettebeûhum bi ıhsânin radıyallâhu anhum ve radû anhu ve eadde lehum cennâtin tecrî tahtehel enhâru hâlidîne fîhâ ebedâ(ebeden), zâlikel fevzul azîm(azîmu).
O sabikûn-el evvelîn (evvelki hayırlarda yarışanlardan salâh makamında iradesini Allah'a teslim ederek irşada memur ve mezun kılınanlar): Onların bir kısmı muhacirînden (Mekke'den Medine'ye göç edenlerden) bir kısmı ensardan (Medine'deki yardımcılardan) ve bir kısmı da onlara (ensar ve muhacirîne) ihsanla tâbî olanlardandı. (Sahâbe irşad makamına sahip oldukları için onlara tâbî olundu). Allah, onlardan razı ve onlar da O'ndan (Allah'tan) razıdır. Onlara Allah, altlarından ırmaklar akan cennetler hazırladı ve orada ebediyyen kalacaklardır. İşte bu, en büyük (azîm) mükâfattır.

     Onların sahâbe olduğunu görüyoruz. Ensar ve muhacirîn ile onlara ihsanla tâbî olan, tâbiinden oluşan sabikûn-el evvelîn. Kur'an’ı Kerim, sabikûn-el ahirînden de bahsediyor. Sabikûn-el âhirînin devri daha yeni gelmektedir. Öyleyse her haber Kur'an’ı Kerim'de yer almıştır. Ama hepsinin bir vadesi vardır. Allahütealâ, Kur'an’ı Kerim'de ne demişse hepsi birer birer gerçekleşmiştir veya zamanı geldiğinde gerçekleşecektir.

56/VÂKIA-10: Ves sâbikûnes sâbikûn(sâbikûne).                                                                                                Ve sabikunlar (hayırlarda yarışıp ileri geçenler), sabikunlar.

56/VÂKIA-11: Ulâikel mukarrebûn(mukarrebûne).                                                                                       İşte onlar (sabikunlar). Mukarrip (Allah'a yaklaştırılmış) olanlardır.

56/VÂKIA-12: Fî cennâtin naîm(naîmi).                                                                                           (Onlar), naim cennetlerindedirler.

56/VÂKIA-13: Sulletun minel evvelîn(evvelîne).                                                                                                     (Onlar), evvelkilerden bir ümmettir.

56/VÂKIA-14: Ve kalîlun minel âhirîn(âhirîne).                                                                                              Ve (onların) birazı sonrakilerdendir.

     Bu ayette söz konusu olan azınlık Mehdi (a.s)'ın devrinde sabikun ve mukarrebun olabilenlerdir.

     Allah'ın söylediklerine dikkatle bakın! O Allah, geleceği de, geçmişi de bilir. Zaman Allah için geçerli değildir. Çünkü O, zamanı sıfırlayabilen sonsuz hızın sahibidir. İnsanlar da Allah'ın kendilerine verdiği düşünce yapısı itibariyle, sonsuz hızın sahibidirler. Düşünceleri sonsuz hızla hareket eder. Ama zamanı kullanmak mecburiyetindedirler. Bütün insanlar için zaman, onların bir boyutudur. Hız da bir başka boyutudur. Böylece insanlar, yükseklik, genişlik ve derinlik olan, üç boyutun ötesinde, hız ve zaman adlı iki boyutun daha sahibidir. Allah ise bu boyutların hepsinden münezzehtir. Allah'ın boyutu söz konusu değildir. Allahütealâ'nın Kur'an’ı Kerim'deki hakikatlerinin bir, bir zamanı gelir. Ve geçmişte olanlar, bugün vücuda gelenler ve yarın olacaklar, hepsi Kur'an’ı Kerim'de mevcuttur.

 

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( SabikȖn-el Evvelîn Ve SabikȖnel Ahirîn… başlıklı yazı mihrimah tarafından 30.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.