Yaşamak Ağrısı
yaşamak
dediğin nedir ki
beşik
ile tabut arası
bir
kalp çarpıntısı
bir değil, iki
değil çoğu zaman
pusulası
pus'lanır hayatın
rotası şaşar
buğulanır kalbin
aynası
o masum düşlerin
üstüne flu bir sis çöker
kanayan bir gökyüzü olur yüzün
bir senin gemin
karaya vurur bu kallavi okyanusta
fırtınalar hep
sana patlar
gök gürültüsü gibi gürlese de küfürlerin
ateş çemberinde akrep gibi kendi acını kendi
zehrine banar'sın
öfkeli yumruğun şimşek
gibi yırtsa da gökyüzünü
bir sağanak olup
yağamayınca…
bir bulutun,
nasıl çaresiz kaldığını anlarsın
uğur böceğinin
kanatlarına ağır gelir mütevazı dileklerin
zemheri vurur
çiçeğini
kurt basar geceni
dört bir yana
savrulur cılız umutların
peşlerinden
umutsuzca koşarsın, koşarsın…
puşt gecelerde
kaybedersin masum gülüşlerini
ağlarsın, ağlarsın…
fırlatıp atmak
istersin göğsünden kalbini
sonra…
bir çocuğun
gülen gözlerinde bir anneyi görürsün
sevilmenin
değil, sevmenin ölümsüzlüğünü
ağlatmanın
değil, asıl maharetin güldürmek olduğunu
o annenin
çırpınışından anlarsın
bazen dağınık
bir eve benzer aşk
kokuşmuş, kirli
neresinden
tutsan elinde kalır
sevmeler amortiden,
sevdalar koftidendir
güneş başkalarına doğar, sen aşkın hep
kuzeyinde kalırsın
yine de, boynum
kıldan ince dersin aşka
aşk ki…
ah o aşk…
bir uzun eyvah
olur sana
en sevdiğin, en
zayıf yerinden vurur
canımdan can
dediğin, canından can alır
gitmez sandığın
bir sabah çeker gider
el olur ellerin
olur
aşk denilince
susar kalırsın
aşkı bir ganimet
sanırken…
nasıl bir talan
olduğunu anlarsın
topraktan
gelinip toprağa gidilen bu yolculukta
küçük bir
rüzgarla, bütün kapılar yüzüne kapanır
kime el uzatsan…
acının namlusuna sürer seni
hangi kapıyı
çalsan, kapı duvar
dostlukmuş,
arkadaşlık'mış çürük elma gibi kokar
en yakının bile
duymaz çığlığını
sürüden ayrılmış
kılıç balığı gibi yapayalnız kalırsın
o berrak su gibi
gördüğün yüzler, çamurlaşır
paha biçilmez
tablo gibi en yükseğe astığın
merdiven altı
bir eşya gibi ucuz'laşır
dostluğunda
aslında bir yalan olduğunu anlarsın
doğarken kan
revan doğup, ölürken tertemiz sularla arındığımız,
bu yaşamak
ağrısı
bazen dayanılmaz
olur
büyük balığın
küçüğü yuttuğu bu karanlık denizde
ölümle yaşam
arasındaki o ince çizgi silinir
beyninin duldasında uyuyan yarasalar
hep birlikte kanat çırpar
ambulans sirenleri kulaklarında delirir
“denize düşen yılana sarılır” mevzu, işte tamda böyledir
usulca son bir
kez nefes alırsın
pire için neden
yorgan yakıldığını
işte o gün
anlarsın
(
Yaşamak Ağrısı başlıklı yazı
gölge06 tarafından
22.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.