Heftreng, “yedi renk” anlamını taşır, Diyarbekir’de. Çok renkli giysilerin hoş karşılanmadığı gelenekte, yaptırım ancak bu kelime kullanılarak yerine getirilir.
Çok renkli giyim biçimi, bazen varlıklı olma işaretidir. Kimisine göre. Bazen sonradan görmenin ifadesi olarak yorumlanır. Kadın için hoş görülmeyen bu biçim farklılığı, genç kızlar için evlilik çağının işareti sayılır, dile getirilmeyen duygular için.
Hoppa, hülhüli, zıpçıktı cinsinden edebe muğayyir görülen hafiflikler, heftreng ile tarif edilir. (*)
Her gün elbise değiştirene, rüküş giyinene, bekar olup evlenmek istemesine rağmen kısmeti açılmamanın psikolojik yapısına yansıyan dışa vurumunun harekete aksden heftreng, bazen unutulmaz kahramanların hatırda kalmasına zemin hazırlar, Raziye gibi.
Raziye, kısmeti kapanmış biridir. Gençliğinde parmağında oynatmadığı genç kalmamış. Kimseyi beğenmeyen Raziye, fırsat elden kaçan balık gibi tükenince kendi halinde ömür sürmüş, ölümüne kadar.
Sormuşlar, kendisine:
-Gençliğinde neye evlenmedin?
-Kimseyi beğenmedim.
-Şimdi ne düşünüyorsunuz?
-Yaşlandığım için kimse beni beğenmiyor.
Oldukça sade, çetrefilli olmayan açıklama. Razo’nun güzelliğini şimdiki paparazzileri geçmişe gönderme imkanı olsaydı, kanallar en ünlü şarkıcı-türkücü-manken hanımları arada bir çıkarırdı, televizyon ekranlarına. Sevindirici olan da bu olmalı, benim için. Çünkü, çoğu kızın adı Raziye olurdu, yaşanan canlı örneklere şahit olurken.
Nice bey-eşraf-asilzade oğlunun talip olduğu Raziye, her birisinde kusur bulur, kusuru yüzlerine vururdu:
-Bu?
-Boyu boyuma uymi!..
-Şu?
-Babası babam kadar zengin degil.
-O?
- Anasi anama hünküf müdür ki..
Raziye, “Bu kötü”, “Şu çirkin”, “O fakir” diye diye kabullenmemiş kimseyi. Güzelliği, ağaç dalından düşen yaprağın sararması misali yitip gidince sonbaharında perişan olmuş, yitirdiklerinin değerini geç anlamış. Kimi kimsesi olmayan çocuklara adamış, özünü. Babası da dünya değiştirince tek evlad olarak sahiplenmiş malı-mülkü. Fakat çı-fayde!.. (**)
Hatun Kastalı’ndan içi kalaylanmış, güneşte parıldayan altınımsı gögümler, yüzünün güzelliğinin yanında sönük kalırmış.
Onu gören genç, yemeden içmeden kesilirmiş. Belki Mardin Kapı’da verem olanların, aşk hasretiyle yanıp tutuşan, kahrolan gençlerin müsebbibi Razo’dur.
O, şimdi yaşlı bir hala, teyze çocukların gözünde. Ne burnundaki altın hızma ne ayaklarındaki halhal.. Sadece bastıramadığı çocuk sevgisini, yurd haline getirdiği köşkte teselli arayan çilekeş birisi.
O gün bu gün çok renkli giyinenlere heftrengin acıklı sonu anlatılır ki âleme ibret olsun, ihtirasına galip gelmeyince insanın ne gibi durumlara düşeceğini bilmeyen genç kızlara.
Bana Razo’yu anlatanlar uydurdu mu bu hikâyeyi yoksa gerçek olan bir hikâye mi? Ancak, duyduklarına eminim, aktardıkları biçimle.
Israrlı oluşumu görmezlikten gelen orta yaşlı kadın, “Razoların artık edeb-terbiye dışı hareketlerinin aşikâr olduğunu görmez misin?” dedi. Hak verdim, kendisine.
Nice Razo, ünlü olmak için mikrofonu, ojeli parmaklarıyla tutmuyor mu?
Eteklerin kısalığını zamanla sindirenler, göbeği açıkta bırakmanın kıyamet alameti olduğunu söylemekte haksız mı?
Evini terk edip, insan suretine girmiş tükürülesi kimlik taşıyanların elinde Razolar, ne kahır taşıyor?
Boynunu büküp ekmeğe razı olan Razolar, yaptıkları hatanın bedelini ömürlerini insana yakışmayan ortamlarda tamamlamıyor mu?
Heftreng denince Razoların acısı dinmez mi, içime?
Kırmızı renge aşina genç kızların giyiminde aşırılığa kaçanları, kaç azar işitiyor, şimdi annelerinden?
Acaba, Razo’nun mezarı nerede? Bileydim, giderdim mezarının başına ve ona şimdiki Razoların ne şekilde yaşadığını belirtir, kendisinin günahsız olduğunu söyler, ruhuna fatiha okurdum, gözyaşları içinde.
Ah Heftreng Razo!.. Nice zamandır, hikâyen beni çağdaş Razolar için üzer, durur. Belki okuyanlar da acımı paylaşıp hafifletir diye yazdım. Hakkın geçmişse Rûz-i Mahşer’de affedesen, helal edesen.
------------------------------------------------------------
(*) Hoppa, hülhüli, zıpçıktı : Kimseyi beğenmeyen, burnu havalarda anlamında benzer ifadeler
(**) Çi Fayde: Ne Fayda, faydasız, artık çok geç, fırsat elden kaçtı anlamında kullanılır.

Diyarbakır
( Heftrenk Razo başlıklı yazı MehmetALİ tarafından 19.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu