1
Yalnızca tene değen kırbacın sesiydi bu
Sonrasında inleme, acıyla isteyen su…
Ne yenir ne içilir harammış gibi uyku
Dört duvarda kazandan kara, sanki mezarda
Kalemi kırmış hâkim, ne çizer ne yazarda!
Biber gazı, mermiler sıkmıştı Yahudiler
Direndikçe her zaman oluyordu vahşiler!
Daha on dört yaşında aldılar yezidiler
Âmâ gibi saldılar içeri, yerin dibi
Ölmeden öldürdüler, kim sorsa bilmez diri…
Onlarca yıl oldu, bu Filistin’in kaderi
Mescid-i Aksa şahit koruyan tek neferi…
Neredesin Müslüman, yapsana bu seferi!
Aradığın cennet mi yoksa daim cinnet mi?
Bu duyarsızlık yoksa davaya ihanet mi?
Kudüs elden giderse gider Mekke, Medine!
Müslümanın kutsalı, kıyaslanmaz define…
Hep birlikte düşünüp, aramalı reçete
Seyyid olsan da, şerif… Ayaklanmalı elif
İlk doğduğun gibi vav, nedir bahane, kılıf!
Savaşa, zülüme son, artık sömürüye son
Üç beş çapulcu lider, inecek tahttan mason
Yeter hakaret Hakka, giyelim aynı fason
Değmesin tek namahrem eli, bacım beline!
Baraj olalım, küfrün kapılmadan seline…
İçimize hiç kimse fitne, fesat ekmesin
Müslümanım diyenler acı, zulüm çekmesin
İntifada ordusu, şer mermisi sekmesin…
Yok artık, gelen paşam, giden paşam, hoşgörü
Zalime kul olup, yok, övgü üstüne övgü!
Ben Osmanım sen Selçuk, masumlara kıymayan
Eleste sadık, iman direğini kırmayan…
İntifadayız artık meydanlara sığmayan!
Kaldır başını dursun dik, yeter ötelendik
Bu dava tek sözümüz, kardeşlikte sözlendik…
Saffet Kuramaz