1
Bilmiyorum neden yazdığımı ama
yazmak istiyorum yazacağım. Çünkü şimdilik hayatın elimden almadığı tek güzel
şey hala yazabiliyor olmam.
Okumayacağını bildiğim bu satırlar
sana sevgilim, daha beni bırakıp gideli on saat bile olmadı ve özledim ki ben
seni seninleyken bile çok özlüyordum. Anladım ki özlemek ölümden betermiş. Tesadüfen
bir sabah tanıdım seni girdin hayatıma öylece, pat diye geldin ve merkezine
oturdun hayatımın. Sanırım ikimiz de bilmiyorduk böyle olacağını ikimizde
istemedik böyle olmasını.
Hayat ne garip değilmi birbirinden
çok farklı iki insanı birbirine yaklaştırıyor aniden ve aşkla burun buruna
kalıyorsun hiç beklemediğin bir anda. Ne kadar dirensek te asla başa
çıkamıyoruz bu durumla değil mi. Aşk bu senin istediğin gibi değil kendi
istediği gibi ilerler her zaman, oysa müdahale şansımız olsa ama yok ki.
Sevgilim… çok özledim…
Hani diyordun ya unutursun hem de
çok çabuk unutursun diye aslında o öyle değil kalpteki yaralar bedenimizde ki
yaralar gibi zamanla kabuk bağlayıp iyileşmiyor.
Kalp yaralarımız her daim açık
kalıyor hep kanıyor ve biz zaman zaman göz yaşlarımızla sterilize edip enfekte
olmasına engel olmaya çalışıyoruz eğer becerebilirsek ne mutlu beceremezsek
zaten tüm vücudumuzu sarıp bizi öldürüyor.
Aşk aslında bir hastalık hem de çok
ölümcül bir hastalık ve sevgilim ben çok hastayım ölüyorum. Tek ilacım sensin
ve sen bana imkânsızsın. Demem o ki sevgilim öleceğim ama ölümlerin en güzelini
tadarak öleceğim…