Tuvallerde kalsaydım yeşilken yedi rengim
Eylül'lerden yaprağı sarartıp solmuş al'dım
İzden gülün bulsaydım aldattım dedi dengim
Zulmündenmiş toprağı dertleri bulmuş daldım
Ten küskün, yarışarak hüznüme sarılırım
Yılın hazan ayından gönlüm yıksan kaç para
Her Eylül gelişinde zemheri darılırım
Yine salıp payından cana aksan kaç dara
Sinem, perdeli heder neresinden tutayım
Gölgesi loş mevsimmiş o, adın anmam artık
Vurup yan yattı kader neyi, nere katayım
Dumur, Eylüle sinmiş masalın kanmam artık
Tarih tekerrür gibi aşığından seçermiş
Amâya çevirdin de şimdi görmem önümü
Cehennem nahoş dibi maşuğundan geçermiş
Söz vermiştin ne diye güzide güz dönümü
Eylül Şiiri