Bir kırbacın şaklamasından
daha keskin ve aynı sesin
sırtımda patlamasından daha acı.

Köşe başlarında hayatın
savrulan bir yaprak gibi hafif,
esmer bir ekmeğe uzanan
tok bir el kadar gönülsüz
veyahut esrarına müptela olunan
bir çift kara gözün olmadığı
gecenin ziftine yapışmış bakışlar.

Alnımda sekerât teri boncuk boncuk.
Uçurumun kenarında
kafile kafile bulutlar görmekteyim.
Sanki, az sonra düşüverecekler aşağı.
Sanki bir nehir gibi boşluğa süzülecekler.

Tan yeri mi ağardı
yoksa akşam alacası mı belli değil.
“Her nihayet başlangıca benzer” derlerdi
inanmazdım.
“Her nihayet geri dönülmez” derlerdi
anlamazdım.
( Zaman başlıklı yazı Mehmet Şaban tarafından 6.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.