-kâinat çarkını çevirip
fakirlik penceresinden bakarsam belki orada Allah’ı bulabilirim.
derinlerdeyim
ruhumun bahçesinde dolaşırsam
orada terakki edebilirim belki.
çamura bulanan ellerimi açıp, hâlimi arz ederim
en çok yakaracak olan dilimdir
ki oda titretir ses tellerimi.
kimseyle işim yok demiştim,
işimin olduğu kimsede.
boğazında kız kulesi saklayan ve darp edilen hayatıma
"iyi
geceler" deyip sukûn ederek
yaratılış karşısında el pençe durabilirim belki.
gökyüzünün ezgisi gibi eşsiz de değilim
bulutların ardından gökyüzüne aşık güneşte..
varlığıma
begonyam gibi, torağa sarılıp suyunu içerek
kifayetsizde kalamıyorum
fıtratım gereği.
dalgalı sahilin bekçisi kumsal kadar
kalabalık değil mizacım
bilmediğim bir şehirde,
kimsenin bildiği biri de değilim
Allah’tan b
aşka
hatta kendimin bile farkında değilken,
şu hâlimi nasıl ifade edebilirim
insan(cık)lara.
bazan dağvariyim, eteklerimde nârefte yollar.
bazan cürmüm kadar bile değil ahvâlim
bastığım yere iz bırakamayacak kadar zelilim.
zerreden şemse kadar uzanan bu yolda
istidat sahibi bile değilim.
ki bunu hâlâ nefes alan canıma d’okunuşundan bilirim.
ve dedimya;
işte o kadar derinlerdeyim
herkes derine inmez bazısı sığda ilerler.
zâlim nefse dirgen vuran,
bir ömürlük dosyasını güzel amellerle dolduran kullarından eyle ya rab!
Zeynn