sığamadığım sabahlardan düştüm uzunca bir yola.
bu vakit sonsuzluk kadar uzun, 
vakit, işrak vaktinin esrarengiz fotoğraflarından bir kare.
ölümlü rüyalardan,
kırgık rüyaların su çektiği vakitten biraz sonra.
kim olduğumu hatırlatan aynaya baktığım vakitten biraz evveli.
sevmiyorum aynaları
insanın pıhtıdan olduğunu hatırlatıyor
ve ne kadar değişken olduğunuda.




öğlene de sığamıyorum,
yol alıyorum çocuğuna bağıran bir babanın sesinden tutup.
izbe sofraların ekmek kırıntısı için dövüştüğü parmaklarken
canıma kastediyordu kelimelerin israfı.
kapattım gözlerimi dinle(n)me sırası kulaklarımda.
yalnızlık gömleğini giydiğimden beri
imtihan bu ya
hiç ıskalamıyor acizliğin everestinde 
efil efil eserken beni.





bana masal okuma hayat!
bir şiir bu, tıpkı sana benziyor.
ben hep seni yaşadım şimdi biraz sen beni dinle!
herkes zihninde at koştururken
ben umutların çoğalan denizinde dalgalarla boğuşuyordum,
batmaya meyilliyken 
çırpınıyordum.
öteliyordum içime dolan kasveti.
küçük sebepler bunlar hep biliyorum,
küçük sebeplerin büyümeye azimli olduğunu da.
imrendiğim tek şey vurdumduymazlığı insanların,
cümleleri yine ordu vaziyetinde ve sürekli taarruzdalar.







hüznüme tebessüm ilişivermişken, 
işkenceye lüzum yoktu
kıygı için söz fiilden ağırdı bazen...





Zeynn
( Kelimelerin İsrafı. başlıklı yazı Zeynn tarafından 11.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.