Adıyaman’ı gezen aşkın delisiyim! 


Yürüdüm seve seve narin toprağında 


Akdeniz’in havası, nemli oraklarla 


Biçtikçe, ten kavuran aşkın delisiyim! 


Deniz kenarı gibi bronzlaşır tenim


Temmuz esintisi yel sarıyor kefenim…


 


Konuşunca buraya torpil yeri derler, 


Memur güney doğuda çıksın bura diler, 


Küçük ve şirin şehir... Duadayken eller 


Zalim Nemrut öldürür sır yaşadıklarım 


İbrahim’in dilinden sanki anladıklarım…


 


Maraş’ta dondurma ye Adıyaman’da üzüm


Sıcağında şalvar giy sağlığına lüzum


Sıcacık lavaşında satın al ki dürüm


Şanlıurfa yoluna düşerken mutluluk


Tatlı hatırasında şen olur yolculuk…


 


O Nemrut dağdır da... Bak kalıntılara, 


Sabah güneşi buyur der gezintilere… 


Aydınlanır o anda manidar sabahım... 


Dilde dua ve zikir sonrası salahım! 


Peygamber sünnetiyle putlarını kırdım


İbrahim’in dilinden herkese duyurdum… 


 


Coşkun çağlayanına karışırken ruhum, 


Uzar soğuk kış, uykum; abdesttir silahım! 


Mahşere yol alırken biter dünya ahım, 


Doyar ruhum elbette iman ile soyda 


Son bulur yalnızlığım ağıt yakan huyda! 


 


Veysel Karani aşkı doymaya bilendim, 


Yana, yana şuurla dönerken küllendim 


Sahabenin iziyle kalbimde dillendim!


Adıyaman’ın nur dolu toprağında,


Sevgiliye kavuştum ana kucağında…


 


Saffet Kuramaz

( Adıyaman başlıklı yazı safdeha tarafından 13.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.