DOST VE YAREN OLMA ÖZLEMİ ÇEKEN YÜREKLERE


------Baharın ümit ufuklarınca selam, kardelenlerin azmince selam, çiçeklerin zarafetiyle, yağmurların, toprağın yanağına kondurduğu buselerin lezzetiyle selam yürekleri sancı çeken dostlar.

------Havaya, suya, toprağa düşen cemre sıcaklığınca selam, arıların, kuşların, kelebeklerin coşkusunca, sevinciyle ve toprağın müşfik kucağıyla selam...

------Karların ılgıt ılgıt erimesi, suların coşkusuyla, rüzgârların tutturduğu aşk türkülerini kâinatın kulağına fısıldayışında ki hazla selam dostlar...

------İffet ve Nefis konulu yazıyı kaleme aldığım sırada bir dosttan aldığım mesaj darma dağan etti tüm duygularımı, hayretten dona kaldım. Ümitsizliğin bir güve gibi vücut ve ruh atmosferini nasıl kemirip tükettiğini ve kapkara bir tablonun ürkütücü. Karmaşık desenleri tarafından istila edilişini, sessiz feryatların ruhunu çığlık çığlık sürükleyen kasvet denizine dökülmesine razı olamazdım. Çünkü dostum ümitsizlikten ve tükenmişlikten başka bir şey terennüm etmiyordu. Adeta yitiriyordu bütün ümit ufuklarını...

------Kendi lisanıyla dostum doğru ola bilir, yazdıkları yaşadıklarının bir iz düşümü bir tablolaşmış hali ola bilir,hayat tuvalinde...

------Kim bilir, ne çetin sancılar konuk ediyordur gündüzler boyu sancılı yüreğine....

------ Kim bilir, ne amansız işkenceler,ne hoyrat kâbuslar,kök salıyordur gecelerine....

-------Bütün bunlar parçalanmış ola bilir. Ümit gemisinin yelkenlerini, bu zorlu fırtınalar ve azgın dalgalar karşısında biteviye kürek çekecek gücü bulamayabilirsin kendinde, ama bir kez düşün cana can dostum, tükenmişliğe, zillete, hezimete doğru koşmakta ve acele etmekte değil misin bu halinle? ...

-------Oysa dostum, her şafak yeniden dirilişin münadisi değil midir? Her akşam bir kıyametin tartışmaz habercisi olsa da....

-------Oysa sevgili dostum, nice azgın fırtına ve sellerin tırmık tırmık kazmasına ve sürüklemesine rağmen, kırmasına rağmen dallarını, kâinat yeniden ayağa kalkmanın mücadelesini vermekte değil midir? Kurulduğu günden bu güne....

-------Bu yönüyle ölümü, tükenmişliği,yıkılmışlığı,kışın kasvetli kucağından kurtulmuş olmanın güvencesini solumaktadır her zerre,duyma ve hissetme özürlü olmayan göz,beyin ve yüreklere mütemadiyen bu sabrın zaferidir bu mücadele ve direnişin meyvesidir,bu yeniden dirilişin mücadelesidir diye haykırmaktadır.kâinat kendisine özgü sesiyle…

-------Sevgili yarenim, unutma yüreklere kar yağıyor ola bilir, yaz mevsiminin o kavuran sıcağın da ateş harmanı ola bilir. Bir yürek kışın en onulmaz soğuğunda eğer tam yoruldum derken derman çiçeklenmiyorsa, ruhumuzda her yer karanlık derken ümit güneşi parlamıyorsa ufkumuzda, inanın ki, insan olarak olmamız gereken onurlu yerin gurbetindeyiz demektir...

------Biliyor musun dostum, bir değirmendir bu dünya,öğütür aguşunda ne var ne yoksa bence akıl kıyıya vurmadan,duygular karaya oturmadan,tükenmişliği hissetmez ümitsizliği solumaz insan…

-------Biliyor musun güzel dostum, inanç ve amellerdeki istikrarlı yürüyüş ruhlardaki coşkudan doğan çağlayanlardır. Bu çağlayanlar, akıp geçtiği her yerde yepyeni hayatlar filizlendirir…

------Tüm olumsuzluklara göğüs gererek bu çağlayana kavuşmak ve her an yeniden filizlenen bir hayat olmak varken, neden kurumuş, direncini kaybetmiş birer çöp olmak, hayat seli üzerinde sağa sola sürüklendikten sonra bir kıyıda çürümeyi beklemenin anlamı var mıdır? İster mi ki insan...

------Ümitsizliğimiz sevgisizliğimizin meyvelerimidir? Yoksa sevgiyi tadamıyışımızın mı?

-------Ümitsizlik batağında çırpınanlar kendileriyle birlikte başkalarının da batmasına, kirlenmesine sebep olmazlar mı? Sence. ..

-------Cana can dostum, Şiir yüreklim,ümide gebe kalmanın yüklediği sorumlukları göze alabilenler ümidi kucaklıya bilir ancak bunun ne anlama geldiğini fark edebilenler katlana bilir sabrın dayanılmaz sancısına.Ancak gözlerini tüm olumsuzluklara rağmen ümit ufkuna dikenlerin görme şansı vardır,bunun bahtlarına bir dolunay gibi doğuşunu. ...

Selam ve şükranlarımla cana canlar …

Asım Kısbet
( Ümitsizlik başlıklı yazı Asım KISBET tarafından 18.12.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu