Sürgüne gönderdin umutlarımı,
Aşkımın alevine buzlar bıraktın.
Hırslarına kurban ettin,
Heyecanımı,
Düşlerimi,
Gülüşlerimi.
Haydi git, bekler seni
Gökkubbe bildiğin yüksek saray,
Bulutsuz gökyüzü,
Yağmursuz bulutlar...

Beni çıkardım hayatından,
Ufkunu sana bıraktım,
Aç açabildiğin kadar.
Cehaletine ilim olsun arzuların,
Doyumsuzluğuna tokluk,
Hırslarına tecrübe olsun
Yüreğime prangaladığın ayrılık...

Küçük bir huzur dilerken hayattan,
Ettiğin büyük sözlerin,
Ağırlığını hissedeceksin.
Acısını hissedeceksin vicdanında
Ardında duramadığın vaatlerinin.
Sen,
Aynada büyütürken kendini sözlerinle,
Ayrılığınla küçüleceksin...

Yol senin, ışık senin
Üstüne bastığın basamak benim.
Büyük yükler bıraksan,
Tepişsen de üstümde
Artık acımaz tenim.
Dönme artık yüzünü,
Adımını hızlı at
Dönme sakın yolundan,
Işığa koş son sürat.

Işık sandığın mumlar,
Hatırlatacak sana unuttuğun o akdi.
Şimdi sende, kalbinin,
Sessiz ağlama vakti...
( S E S S İ Z Ç I Ğ L I K başlıklı yazı Seyit OSMAN tarafından 26.12.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu